Ha şimdi ne oldi?!

2018 yılına varabileceğimi bir gün olsun bile düşünmemiştim. Sonsuzca uzaklıkta görünüyordu hatta düşüncemde bile henüz varolmamıştı. Ben 15 yaşındayken yirmisini geçmiş olanların (her ne kadar yüzlerine söylemesem de) işinin bitmiş olduğunu düşünürdüm. Ciddiye alınmaya değmezlerdi!
O ve öncesi yıllarda (15 altı) kendimi bütünüyle dünyanın geçirdiği evreleri anlamaya adamıştım.Tek önemli şey buymuş gibiydi.
Ha şimdi ne oldi?!
2018 oldu! Buna inanmak da alışmak da zor.
Ne oldum değil ne olacağım diyeceksin.
Benim çocukluk evrem çok uzun sürdü. Sebebini bilmiyorum. Şöyle bir olay olmuştu (sanırım bunu bir kaç yerde söyledim ve yazdım umarım kimseleri sıkmamışımdır, en azından kendimi sıktığımı itiraf edeyim):
28 yaşındaydım, (çalışmaya başlayalı 9 yıl, evleneli 8 yıl,üniversite biteli ve annelik 7 yıl olmuş) ;İstanbul’dan iş seyahatinden dönüyordum. O zamanlar hava alanlarında ciddiye alınacak kitapçılar bulunurdu. Ben de Adana’da henüz bulamadığım bi şeyler var mı diye alana erken gider ve kitapçıda hayli vakit geçirir, taşıyabileceğim kadar kitap alırdım (önceliklerim için para mühim değildi).Ogün de öyle yaptım. Ağır ve büyük bir torbayla bekleme salonuna doğru giderken ki içim her zamanki gibi pır pır, hem beklerken ve uçakta, hem eve varınca tüm aldıklarımı defalarca elden geçireceğim sevip okşayacağım, hangisinden başlayacağıma karar vereceğim. Tam koltuğa bir adım kala birden bire aklıma beni dehşete düşüren bir fikir geldi: Benim hayatım Dünyadaki tüm kitapları okumaya yetmeyecekti! Bu ilk kez aklıma geldi ama Katrina kasırgası görmüş gibi zangır zangır titredim. Sanırım çocukluktan çıkışım orada böyle oldu.
*
Gurular en zor temizlenen bölümümüzün biyolojik yapimiz oldugunda hemfikirler. Yani bildigimiz tum yontemlerle zihinsel ve duygusal dongulerimizi notrlesek dahi bio memoryde kalanlar hic bi sekilde anlam veremeyecegin bi karmasada ha bire yeniden uyaniyorlar ve sonra insan soyle diyor: “yahu ne oluyor bana, özetlemelerimi yaptim, bütunlendim, bombosum da simdi ne oluyor, yoksa kendimi mi kandirdim?” Bu da kendinden suphe paterni olarak derhal çökertici bi etki yapiyor, oysa olay tamamen farkli, dogru seyleri yaptik, her sey fevkalade gidiyor, yalnizca sira fizik bedenin temizligine geldi, cunku aydinlanmis bedenli varlik olmaya niyetlendik! Malum tüm olanlar niyetimizi takip eder :)
Eger aydinlanip bu boyuttan cekip gidelim diye niyetlenseydik daha once belki yapmis olabilecegimiz gibi hic bi sorunla karsilasmadan ölüverecek/doguverecek tik (ki bir çok aydınlanan kişinin hemen ölüp gittiği söylenir). Fakat bizler niyetimizi revize ettik, artik bu boyutta ve bu bedende aydinlanip ozgurlesen varliklar olmak, Yeni Dünyayi kuranlardan olmak istiyoruz :) Ne istedigini unutma! Ya gerekeni yap ya da niyetini tekrar degistir. En kestirmeden kendime diyecegim budur frekanslar.
2014 günlükten

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir