Sibel Fibromiyalji tarihçesi
“Nörasteni” gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers “fibrositis” tanımını kullanmış, böylece “fibromiyalji” terimini açıklamaya biraz daha yaklaşılmıştır. Gowers, kas ağrısı ve kas romatizmasının fibröz dokuda vücut tarafından verilen koruyucu yanıtlardan kaynaklandığını düşünmüş “fibrositis” terimini kullanmıştır. Fakat kas biyopsilerinde fibromiyalji vücudun verdiği koruyucu yanıtlardan ya da kireçlenme gibi eklem ağırlanmalarından tek başına kaynaklanmadığı görülmüştür [3]. Bağ dokularda yenilenebilir geçici olmayan ve bölgesel değişiklik yoktur. Buna rağmen bir hastalığın teşhis edilemediği durumlarda genel ve lokal kas iskelet sistemi hastalıkları fibrozit terimi ile tanımlanmıştır. Bunun yanı sıra psikojenik romatizma, non-artikuler romatizma, muskuler romatizma, yumuşak doku romatizması ve miyofibrozitis terimleri de yine fibromiyalji sendromunun tanımlanmasında yerini almıştır [4]. 1950’lerde Lewis ve Kellegren fibromiyalji hastalarının psikolojik durumunu araştırmıştır [5].
Fibromiyalji, sendrom olarak 1968 yılında Trout tarafından yayınladığı makalede geçmiştir. Hastalığın belirtileri olarak kas iskelet sisteminde yaygın ağrılar, uyku bozuklukları, kas kirişlerindeki hassasiyet, yorgunluk şeklinde açıklamıştır [6]. Moldofsky ise fibromiyaljide anormal uyku bozukluklarına dikkat çekmektedir [3]. İlk kez 1976 yılında Hench tarafindan “fibromiyalji” terimi kullanılmıştır [6]
Bu çalışmayla birlikte “Fibromiyalji Sendromu” olarak daha fazla kullanılmaya başlanmıştır. Bu hastalığın kabul edilerek, teşhis edilmesinde kullanılacak kriterlerin belirlenmesi ACR komitesinin yaptığı araştırma 1992 yılında kabul edilmiş ve kitaplarda yerini almıştır.
alıntı