DNA ve Aydınlık Oranı

DNA’mızın kullanım oranını artırmanın; hem kişisel hem de gezegen bazındaki anlamının, dişi yan ile bağlantının güçlenmesi, ona daha çok saygı duyulması olduğu aklınıza gelir miydi?
Hani düşünsek bulunmayacak bir şey değil elbette ama doğrusu, dilim ve parmaklarım bunu ilk kez söyledi. Oysa bu konuyu ele alan LUCY filminde sanki DNA kullanım oranının artışı GÜÇ artışı gibi prezante edilmişti biraz. Her şey doğru, tabi güç artışı ama biz güç deyince ne anlıyoruz ona bakmak lazım 🙂
Kryon’un dediğine göre şu an gezegenin ortalama DNA kullanım oranı 35’e yükselmiş ki bu oran, karanlığın %65 oranında olduğunu gösteriyormuş. Aydınlık ve karanlık her zaman birbirini dengelediğine göre, aydınlığın dengeleme gücünün yüksekliği zaten anlaşılıyor.
Örneğin orta çağda DNA kullanım oranı %25 imiş ve yine dengeliyormuş ki gezegen çökmemiş ama o zamanki dünyayı bize yazıldığı kadarıyla hatırlayacak olursak, kadınların yakıldığı, hayvan statüsünde değerlendirildiği, savaşların ve vahşetin hakim olduğu, zarafet ve sanattan nasip almamış karanlık bir devre olduğunu biliyoruz.
O halde şimdi, son tahlilde %35 aydınlık, %65 karanlık dengesinin sağlandığı dünyanın görüntüsü de işte siz nasıl görüp tarif ederseniz öyle 🙂 Dişi yönümüze saygı gösterdikçe ve kıymet bildikçe daha neler göreceğiz kim bilir, doğrusu hayatta olup şahitlik etmek isterim.
İyi haftalar olsun sevgili frekanslar
Not: DNA’nın Bilimsel tanınması ise şimdilik şöyle: Tıklayınız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir