Bilmediğiniz şeyi bilmezsiniz!

Dürüstlüğe dayanan yeni kurumlar, eski enerjiyi aşacak demiş Kryon 🙂 Eh bunu söylemek kolay çünkü çoğumuzun (sayı saymayı bırakın derdi RA, kulakları çınlasın) beklentisi bu yönde. Yeni buluşla yeni iş paradigması gelir. Siz bilmediğiniz şeyi bilmezsiniz, bu yüzden gelecek olan hakkında-eski bir enerji dünyasına dayanarak-önceden karar vermeyin diye ilave etmiş. Yani hayallerinizde limitsiz olmaya çalışın, rasyonalize etmeyin bakalım nasıl olacak demek istiyor, belki cam tavanın kalktığını bizzat tecrübe edebiliriz 🙂

Örneğin eski enerjiyle hareket ettiğini düşündüğünüz bir kurum ya da kişiyi kara listeye alıyorsunuz ve aslında bunu yapmak gerçek amacınızı hiç de yansıtmıyor çünkü siz aslında ortaya çıkan işe itirazlısınız, o halde ortaya çıkan işte bir değişim yaşansa çoğumuz bunu farketmeyiz çünkü dikkatimiz orada değil, kişiselleştirilmiş bir kara liste var!
Şu kara listeleri sal gitsin yaw! Sadede gelelim hep birlikte ziyafete konalım diyorum 🙂

(amiyane tabirlerim affola)

Not: DNAmıza yüklü eski korkular tetikleyici oluyor bunun farkındayım da, yine de kendime bir hatırlatayım dedim.

*

Stresin yol açtığı tüm gerilimlerin, salıverme ve gevşeme döngüsünü tamamlayamadığında ilgili kaslarda depolandığını ve hastalık adı verilen sonucun böyle ortaya çıktığını biliyoruz. Öyleyse stresten uzak duralım diyebilir miyiz? Bunun mümkün olmadığını preshamanlar biliyor 🙂 Çünkü bu dünyadaki her şey strese sebep olur, kötülüğünden yanlışlığından değil sadece limitsiz -tanımsız- bir şeyin daracık bir kapta yer bulma uğraşıdır varlık aleminde olmak. O halde Stres-gerilim-salıverme-rahatlama döngüsünün bozulmaması hayatidir biz insanlar için. Her insan kendisine en uygun gevşeme yolunu/yollarını bulur, daha önemli olan bunu yaşadığı sürece periyodik olarak yapabilme -nefes alma gibi- kararlılığını sürdürebilmesidir. Şu haber linkindeki gibi bir mekanizmadan bahsediyorum, ayrıca tüm organlarımızın kas yapısının olduğunu da akılda tutmak lazım: http://yeniboyutlar.com/psoas-kasi/

2. not: Aslında “Stres-gerilim-salıverme-rahatlama” doğal döngüsünü tıpkı diğer otonom aktiviteler gibi (bedenimizde yapılan tüm periyodik işlemler) otomatiğe bağlanabilir bu değerli görevde KU’nun iş tanımına eklenebilirdi (yani program yazılırken) ama yapılmadı. Neden? Bu döngünün bozulması 3B dediğimiz frekanstaki deneyim çeşitlemesini sağlıyor! Bunu da hatırlatmak isterim.

Varlık boyutunda yer almak, karar vermeyi gerektirir (Lono’nun işlevi) hem de binlerce karar. Tüm bu kararlar ağır ya da hafif seçimleri gerektirir, seçim ise mekanizma olarak yargı işlevi gibidir, seçmediğimiz olasılıkları öldürmüş oluruz kendimiz için ve işte o seçilmeyen sınırsız olasılıklar/potansiyeller acaip üzülürler ve stres oluştururlar! Ne kadar basit değil mi? 🙂
Bu durumda, stres çaresizliğin göstergesi değil mi? denebilir
Aynen, sen de biri tarafından seçilmesen çaresizlik hissederdin (seçilmeyen diğer olasılıklar) örneğin yumurta tarafından seçilmeyen binlerce sperme benzetilebilir. Bu sebeple seçim yaptığımızda, seçmediğimiz opsiyonların gönlünü almak ve bu işlemi var olmak için mecburen yaptığımızı bildirmek stresi azaltacaktır 🙂
(Not.3. Ho’ponopono yaparken ya da tanrıdan bağışlanma dilerken insanların gönlünü almaya çalıştığı şey budur işte; seçilmeyen diğer olasılıklar!)
“Ya sen ne diyorsun Sibel!” Diyen olursa ki vardır, “Barış” diyorum, barışın doğasını anlatıyorum sevgili frekanslar.

Peki o halde hic kimsenin “kalbini kırmamak” icin her şey ayni anda seçilebilir mi?

Hayır. Varlık olmanın laneti de budur, hem de tüm boyutlarda ama seçim yapabilmenin özgürlüğü de muhteşemliğidir. Muhteşem bi şey zıttından muaf olur mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir