Neden Dövüş Kulubünde ölen tek kişi BOB olmuştur?
2005 Ekiminde sorduğumuz bu soruya gelen cevaplar şöyleydi ve bence Dövüş Kulubünü anlamak için harika açılımlar sunuyordu, bu mekandan bi kere daha paylaşmak istiyorum:
Yazan: yirmi3 | ||||||
Filmde ölen tek kişi Bob yani Robert Paulson.. peki acaba onun ölmesi sadece bi tesadüf mü? Kargaşa Projesinin başlangıcında Tyler projede görevli adamları seçmek için kapıda bir tür mülakat yapmaktaydı.”İki siyah tişört. İki siyah pantolon. Bir çift siyah bot. İki çift siyah çorap ve iki çift sade iç çamaşırı. Bir siyah kalın kaban. Bir beyaz havlu. Bir adet yedek yatak çarşafı. Bir tane beyaz plastik karıştırma kasesi. Beş yüz dolar””çok yaşlısın. çok şişkosun. çok sarışınsın. çok gerizekalısın.” diye de onların dirençlerini ölçüyordu. Ama Bob bu dirence yenik düşüp gideceği anda (ki gidiyordu da)Anlatıcı (Edwart Norton) onu durduruyor ve beklemesini söylüyordu. Bob aslında bu projeye uygun değildi.. Bob, Anlatıcının duygusallığı yüzünden o projedeydi.. ve belki de işte bu yüzden öldü..
Biraz da Palahnuik’den ve onun tarzından bahsedin, ağzınızdan bal damlıyor :))
palahnuik
Kendileri olmaya tamamen karşılar!!! |
Yazan: yirmi3 | ||
marla, BOB ve ANLATICI arasındaki duygusal bağın BOB’un ölümüyle bir uyanışa dönüştüğünü söylüyor ama bence bu kısmencik (kısmeni küçültmek için koydum o -cik ekini, ilginç oldu) doğru.. yani doğru ama uyanışın tek nedeni olarak bu gösterilemez.. hem ANLATICInın duygusal bağı olan başka insanlar da var.. MARLA ve TYLER.. ikisini de nerdeyse kaybetmekten hiç korkmuyor.. TYLER için MARLAyı kırıp duruyor mesela ve durmadan MARLAyı düşünüyor.. ama neden BOB’un ölümü onu bu kadar etkiliyor.. Acaba onda hasretini çektiği bişeyleri mi görüyor; baba.. (atıyorum)ayrıca fihgt clubın kitabına bakarsak ANLATICInın uyanışının BOB’un ölümünden çok daha önce olduğunu görebiliriz.. sanırım filmde merak uyandırsın ve etkileyici bir son olsun diye biraz ertelenmiş bu..”Bu gece kapatmak için dövüş kulübüne gidiyorum. Odanın ortasında tek ışığın altında duruyorum ve bütün kulüp alkışlıyor. Buradaki herkes için ben Tyler Durden’ım. Akıllı. Güçlü. Cesur. Sessizliği sağlamak için elimi kaldırıyorum ve neden hepimiz buna sıradan bir gece demiyoruz, diyorum. Bu gece eve gidin ve dövüş kulübünü unutun. Ben dövüş kulübünün görevini tamamladığını düşünüyorum, ya siz? Kargaşa Projesi iptal edildi. Televizyonda güzel bir futbol maçı olduğunu duydum … Yüz tane adam bana bakıyor. Bir adam öldü diyorum. Oyun bitti. Eğlenceli bir yanı kalmadı.” Sanırım ANLATICIyı etkileyen en büyük şey ölüm olmalı.. çünkü ANLATICI hayata fazlasıyla bağlı biri.. Durmadan onu kontrol etmeye çalışan biri.. aynı şekilde CEHENNEM PROJESİnin amacı da bir tür düzeni bozarak hayatı özgür kılmak ve bireylerin kontrolüne bırakmak.. Ama BOB’un ölümü; bir hayatı kontrol etmek isterken o hayatın kaybedilebileceğini de göstermiş oluyor.. Buna şurdan da varabiliriz sanırım.. ANLATICI, PROJEyi iptal etmek ve engellemek istiyor ama TYLERi yok ettikten sonra MARLAya sarılarak olan biteni büyük bir zevkle pencereden izliyor.. Neden…? Çünkü ANLATICI, PROJEnin birilerine zarar vereceğinden korkuyor.. Sonunda öğreniyor, havaya uçurulacak yerlerde insan olmadığını… (Sibelden not: Ya da insan zarar göremez zaten; çünkü o sonsuz bir şarkıdır.) PROJEnin hayatı kontrol edip tadını çıkarmakla ilgili olduğuna bir kanıt da belki TYLERin kafasına silah dayayarak bizim kahvaltılarımızdan daha lezzetli bir kahvaltı yapmasını sağladığı marketteki çocuk olabilir.. Ona hayatının önemini ve her şeyin elinde olduğuna dair küçük bir ders vermişti değil mi? İşte bu yüzden BOB’un ölümü ANLATICIyı etkilemiş olabilir ama bence uyanması için illaki BOB’un ölmesi gerekmiyordu.. Belki de her şey bir klişenin sonucudur.. ilk önce en şişman olan ölür.. 😛 Bu durumda Marla’ya cevap hakkı doğdu! (göz kırpma işareti)
•
|
Yazan: FGL | ||
Yazarın anne ve kadın hakkındaki bakış açısının olduğunu düşünüyorum. Bu arada filmin maskulin bir plotu olmasına karşın oldukça feminist yanlısı, feministlerin ekmeğine yağ sürecek mesajlar içerdiği.Bob gibi birinin, testislerinin olmayışı, tedavisi nedenli gögüslerinin büyümesi…maskulinlikten uzaklaşması, böyle birinin yaşamaktansa ölmesinin daha uygun olacağı şeklinde yorumlanabilir. Feminizmin her daim yok sayılan ve sadece kadına odaklanan bir hareket oldugu düşünülerek görülmeyen bir yanı da şudur ki, feminizim aynı zamanda kadının maskuliniteye olan özlemidir.Ayrıca Tyler filmde yüceltilmez, aksine kendi kendine zarar verdiği vurgulanmıştır. •
|
bu yazıyı okumak çok garip hissettirdi. kim yazmış bunu dedirtecek kadar:)
Çok ilginç. Dün gece burhanla dövüş kulübünü seyrettik. Bugün bu yazı konmuş.
Somebody watching youuuu! 🙂
Merhaba Marla, nasıl bir his olduğunu biliyorum o sebeple herkese günlük tutmasını tavsiye ederim nacizane. Peki hala aynı fikirde misin? değilse neler değişti?
yorumunu okuduğumdan beri buna nasıl cevap vereceğimi düşünüyorum (3 gündür) 🙂
en büyük değişiklik bob’u o zamanlara göre çok daha az önemsiyorum 🙂
o zaman yazdıklarımın doğru olduğunu hala düşünüyorum ama şimdi soruya cevabım çok daha kısa:)
bob, hiçbir yere yada şeye tam olarak ait olamadığından var olamıyordu aslında. varmış gibi davranan çoüğunluğun bir parçası bob. Robert Paulsen olması, çoğunluktan ayrılabilmesi için bişey yapması lazımdı.fakat o öle biri değildi. böylece ancak ölerek bizleri hakkında konuşturacak değişik bişi yapmış olacaktı 🙂
basit :)))))
İlginç ve dikkate değer bir yorum, teşekkürler Marla 🙂
Tarkovsky’nin “Sacrifice” isimli filminin analizininde bu siteye çok yakışacağını düşündüm şimdi.
Eğer lütfedip o analizi mailime gönderirseniz, memnuniyetle yayımlarız.
Fight Club, çoğumuzun okuduğu ya da izlediği en kült yeraltı örneklerinden biridir. Diğer yazılı ve görsel eserlerden kendini sıyırabilmiştir. Önceleri bireysel aydınlanma ile başlayan ve daha sonra yerini sisteme karşı yürütülen organize bir harekete bırakmıştır. Tekdüzelik-Arayış-Tüketim Çılgınlığı-Yasadışı yeraltı Faaliyeti-Kargaşa Projesi ve Bankalar… Antikapitalist duruş, “Kargaşa Projesi ve Bankaları Hedef Alma ” gibi öğelerin devreye girmesiyle daha önce rastlamadığımız bir sisteme karşı gelme modelini oluşturmuştur.
Sisteme karşı gelseydiniz ve bir Kargaşa Projeniz olsaydı, nasıl olurdu?
Güzel açıklamışsınız teşekkürler. Bir kargaşa projesini doğduğumdan beri yürütüyorum ancak bunu söyleyemem :))
Sibel,direniş ya da protesto şekilleriniz neler?Ve merak ettiğim yürüttüğünüz kargaşa kime/kimlere ve niçin?
Ben de bunun cevabını merak ediyorum. Bunu anlamak için hayatıma (ve yazdığım kitaplara-onbinlerce makaleye)dışarıdan bakmak gerekir.
Merhaba
Uzun süre önce yazdığımız tüm şeyleri aşağıda linkini verdiğim yazıyı okuduktan ve filmi bir kez daha izledikten sonra bir kez daha düşünmemiz gerekiyor sanırım =)
http://www.filmloverss.com/fight-club-karakterlerinin-hicbiri-gercek-degil/
Merhaba, nerelerdesin?
Bu hafta sonu yoğun çalışmalarım var ilk fırsatta verdiğin linke bakarım. Gerçi bizler de o zamanki kişiler değiliz zaten 🙂