Sibel Düzeni kuran ve büyük bir disiplinle muhafaza eden kadınlardır. Erkeklere ise düzenin büyük parçasına kimin hakim olacağı ile ilgili tartışmalar kalır.
Eğer kadınlar ne yaptıklarının farkında/bilincinde olsalardı, Dünyayı bu geceden yarın sabaha değiştirebilirlerdi.
Kadınlar düzeni sabitlemekte o denli kararlı ve titizler ki, onları harekete geçirmek için üzerlerinde büyük baskı uygulanmak gerekiyor. Ancak soluksuz kaldıklarında düzeni değiştirmeye karar veriyorlar.
İster kişisel isterse devletler açısından bakın, devrimler ve hatta evrim bu kuralı takip ediyor.
Kadındır, illa düzeltir.
Heptapot filan fark etmez yani!
*
“Bir kadın uyanırsa dağlar yerinden oynar” benzeri cümleler her ne kadar içimize şevk getirse, yüreğimizi hoplatsa da bir kadının uyanması “bir bilgisayar programının kendini bilmesi” anlamına gelen ve ancak bilimkurgularda yer alan fiziki bir işlem.
İmkansız değil tabi. Evrende imkansız diye bir kavram yok, göz ardı edilebilecek minik olasılıklar var fakat ne derece küçük olursa olsun o potansiyel, KU’yu (organik ve inorganik işletim sistemimiz) ikna ettiğinizde sanki zaten tek ihtimalcesine OLUVERİR.
Heves kırmak gibi olmasın ama kendin ikna olmayıp (LONO), KU’yu ikna etmeye çalışmak hiç netice vermiyor 🙂
Yine de Olur olur bal gibi olur.
Bakınız: Yeni’den Doğanlara kitabı “gömüt” istasyonu
*
Benden söylemesi walla, Bir Kadını öldürdüm iki tanesi hortladı! ayağınızı denk alın 
🙂
🙂