Kırk Küp
Kırk küp kırkı da kulpu kırık küp
Kolunu kırsan sesi çıkmaz zübük
Kasabın artığı fukaranın çeşnisi
Gelir ilerlerden meddahın gür sesi
Sapanı da kırsan kefeni da büksen
Kozumuzu alsan kozalağa salsan
Keyfim geldi bir bakayım mealine
Sonunda ereceksin bi hakkın kemale:
Kuyulardan gelir mesnedi, cümbüştedir eteri
Kubilaydan kara handan al astarı ver dastarı
Aşkım üste söz söyleme, çıkar bir münafık
sana söyler biri, bana binbir mislini
Kanunun uzağı ahmağın tuzağı, kısa da gelir köse de olur
Kumarbazın elinden geçen, yedi köye madrabaz olur.
Sana kırk kulak verdim, bir gırtlağa değiştin
Kazanamazsın demiştim bezirganlıktan pekiştin
Makamını maksadına, mayasını miyadına
Gözüm görmesin, gönülden azade gelir.
Sürüngen soyundansa, insana döner gelir.
Sa
03.05.09 – Beylerbeyi