“Alışılmadık olaylarla karşılaştığımızda hiç durmadan yinelediğimiz üç kötü alışkanlığımız vardır. İlki şudur: her ne oluyorsa ya da olduysa bunu görmezden gelir ya da hiç olmadı sayarız.
Bu, bağnazların yoludur.
İkinci olarak, olanı göründüğü gibi kabullenir, ne olup bittiğini biliyormuşuz hissine kapılırız. Bu da softanın yoludur.
Üçüncüsü de, olan biten bizi baskı altına alır. Çünkü ne görmezden gelebiliriz ne de kabullenebiliriz.
Bu da aptalların yoludur.
Bir de dördüncü yol vardır, en doğru olanı:
savaşçının yolu.
Bir savaşçı hiçbir şey olmamış gibi davranır, çünkü hiçbir şeye inanmaz, ama her şeyi de görece değeriyle kabullenir. Kabullenmeden kabul eder, görmezden gelmeden görmezden gelir. Hiçbir zaman biliyormuş gibi yapmaz, hiçbir zaman da hiçbir şey olmuyormuş gibi. Altına yapacak denli korksa bile denetimi elinden bırakmaz. Böyle davranarak takıntılarını, kaygıyı yok eder.” Carlos Castaneda
Gezgin shamana göre, her şey uyanık, her şey canlı ve her şey cevapçıdır. Bu durum olayları ve varlıkları anlamak için öylesine etkin bir yoldur ki onu inanmaktan ya da kayıtsızlıktan öte bir konuma getirir.