Ochwiay Biano, “Beyazların ne denli acımasız göründüklerine bak! Dudakları ince, burunları da sivri. Yüzleri kırışıklardan değişmiş. Gözlerinden arayış içinde oldukları anlaşılıyor. Hep bir şey arıyorlar. Ne arıyorlar acaba? Beyazlar hep bi şeyler isterler ve her zaman huzursuzdurlar. Ne neyin peşinde olduklarını biliyoruz, ne de onları anlayabiliyoruz. Bizce onlar deli.” dedi. Ona neden tüm beyazlara deli gözüyle baktığını sordum. “Kafalarıyla düşündüklerini söylüyorlar” diye yanıtladı. Şaşırarak, “Tabi ki öyle yapacaklar” dedim “siz neyle düşünürsünüz?” Kalbini göstererek “burasıyla” dedi. Uzun bir süre susup düşündüm. Yaşamımda ilk kez biri bana gerçek beyaz adamın resmini çizmişti. O güne kadar parlak rekli resimlerden farklıydı. Yerli bizim en duyarlı noktamıza parmak basmış, körlükten göremediğimiz bir gerçeği dile getirmişti.(Pueblo Yerlileri-bütünü için tıklayınız)
YENİ’den DOĞAnlar Kulubü Bi arkadaşımız da ruhla kalbi eşitlemiş şimdi gördüm. Demek ki elimizde ruh ve duyguyla eşleşen bir kalp, akılla eşleştirilen bir düşünce ve bunların yeri de beyin herhalde. İçinden çıkılmaz bir durum. Sizler bunu kendi bedeninizde mi duyumsayıp söylüyorsunuz, yoksa doğduğumuzdan beri dinlediğimiz şeylerden mi hatırlıyorsunuz?
Not: Burada 26 kişi aynı isim altında YEN’den DOĞAnlar kimliği altında cevaplar aramaktadır.
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…