Not: Burada 26 kişi aynı isim altında YEN’den DOĞAnlar kimliği altında cevaplar aramaktadır.
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…
View Comments
Ego kendimiz zannettigimiz bir kac duygudan ibarettir. Bazi edindigimiz aliskanliklari kendi özümüz sanip onlara sikica yapisan egomuzdur. Zaten özgür olamk icin de bu sanrilardan kurtulmak gerekir, yani egonun bize isledigi oyuna son vermek gerekir. Aksi halde bir sanri pesinde kosacagizdir.
Bu söylediklerini kendinde nasıl uyguluyorsun? Nasıl neticeler alıyorsun?
Ben aliskanliklarimdan kurtulmaya calisiyorum ama basarili oldugum söylenemez...
Ego senin gerçek özünün tam tersidir. Ego sen değilsin. Ego toplumun yaratmış olduğu ve senin bu sayede oyuncakla oynamaya devam edebildiğin ve asla gerçek şeyi sormadığın bir kandırmacadır. Bu yüzden ben egonu bırakmadığın sürece asla kendini bilemeyeceğin konusunda ısrar ediyorum.
Doğduğun zaman hakiki benliğine sahiptin. Sonra sahte bir benlik yaratmaya başladılar: Sen Hıristiyansın, sen Katoliksin, sen beyazsın, sen Almansın ve sen Tanrının seçilmiş ırkısın, senin dünyayı yönetmen lazım ve bunun gibi pek çok şey. Senin kim olduğunla ilgili sahte bir fikir yaratıyorlar. Sana bir isim veriyorlar ve bu ismin etrafında hırslar, şartlanmalar yaratıyorlar.
Ve yavaş yavaş çünkü bu neredeyse hayatının üçte birini alır yavaş yavaş onlar okul aracılığıyla, kilise, kolej, üniversite aracılığıyla egon üzerinde çalışırlar. Üniversiteden çıktığında masum varlığını tamamıyla unutmuş olursun. Artık senin altın madalyalı, birinci sınıf, üniversitenin en başarılısı olmuş çok büyük bir egon vardır. Artık sen dünyaya adım atmaya hazırsın.
Bu ego her türlü arzuya, hırsa sahiptir, her şeyin her zaman zirvesinde olmak ister. Sen bu ego tarafından kullanılıyorsun. Ve bu asla sana hakiki, gerçek benliğin hakkında en küçük bir ipucuna dahi izin vermez ve senin hayatın kendi hakikatinin içindedir. Bu yüzden bu ego sadece mutsuzluk, acı, kavga, hayal kırıklığı, delilik, intihar, cinayet; her türden suç üretir.
Hakikati arayan birisi tam bu noktadan başlamalıdır: Ne zaman toplum tarafından bir şey olduğun söylenirse ondan kurtul. Kesinlikle sen o değilsin. Çünkü senin dışında hiç kimse senin kim olduğunu bilemez: Ne anne baban, ne öğretmenlerin, ne de din adamların. Senin dışında hiç kimse kendi varlığının mahremiyeti içine giremez. Bu yüzden seni hiç kimse tanımıyor; senin hakkında ne söylerlerse söylesinler hepsi yanlış.
Onu bir kenara fırlat. Tüm egoyu paramparça et. Egoyu yok ederek, kendi özünü keşfedeceksin. Ve bu keşif mümkün olan en muhteşem keşiftir çünkü o mutlak saadete doğru, sonsuz hayata doğru bütünüyle yeni, kutsal bir yolculuktur.
Seçebilirsin: Ya hayal kırıklığı, acı, mutsuzluk; o zaman egoya tutunmaya, onu beslemeye devam et. Yahut huzur, sükûnet, saadet. Fakat o zaman masumiyetini yeniden kazanmak zorundasın.
Ego gerçek özün değil Gölgenin tam tersidir. Bunlar dualitiktir, egoyu öldürme işlemi gölgeyi ego yapar , ego de gölge olur, yani dualiteden çıkış olmaz üstelik tehlikeli bi işlemdir çünkü gölgesi ego haline gelen kişi bunu kaldıramayıp ölümü ya da kaybolmayı yeğleyebilir. Bence bu söylediğiniz ferahlamayı kendini önemsemeyi azaltmak fevkalade sağlar, örneklerine hem kendimde hem de çevremde şahit oldum..