“Hastanın kişiliği, doktorun kişiliğini takip eder.”
Psikoterapide olduğu gibi somatik tedavilerde de iyileştiricinin kompleksleri, en çok bilinçdışı olduklarında terapik sürece müdahale eder. Kendisinin farkında olmadığı, “gölgesiyle” idealize edilen ya da korkulan arşetipik imgelerle birleşerek, iyileştiricinin hastasının kişiliği hakkındaki objektif bakışını çarpıtabilirler. Hastaya yansıtılması uygun olmayan hisler doğurabilirler. Bunlardan herhangi biri, teşhis noktasında yanlış yaklaşımlara sebebiyet verebilir.
Bir terapistin ya da iyileştiricinin “kasıtlı” ya da “tesadüfi” tercihinin, bilinçdışı bir biçimde ve eş zamanlı olarak büyük ölçüde hastanın ebeveynleri ve kardeşleriyle ilişkileri ve sorunlarının transfer yansımalarına göre belirlendiğini iddia etmek abartılı olmaz. Hasta terapistinde “iyi” bir ebeveyni görmek ister. Buna karşılık, belirli bir terapistin kendisine çektiği hasta tipi de kısmen kendisinin gölgede kalmış çok çetin sorunlarınca belirlenir. Bu, çok sık rastlanan derin bir psikolojik deneyimdir. Örneğin otoriteye düşmanlık, hastayı savaşabileceği bir otoriter doktor seçmeye itebilir. Koruyucu bir anne arayışı, annelik duygusu fazla gelişmiş bir terapiste yöneltebilir.
Whitmont
Şüphesiz geçici iyileştirmeler sağlanabiliyor ancak danışan hastalığı-acıyı oluşturan kararını kökten değiştirmedikçe sürekliliği sağlamak iyileştiricinin elinde değil. Ve bu tamamen adil bir durumdur ve özgür irade kanununun korunumu gereğincedir.
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…
View Comments
Turan bey güzel söylemiş."Terapist baston olarak kullanılıyor".Evet doğru.Eğer o baston sağlam ve düzgünse,düşmesi muhtemel kişiyi geçici olarak ayakta tutuyor.En önemlisi o bastona mahkum aksak birini yaratmamak için, kendisinin kısa sürede kenara bırakılması için destek vermesi gerektiği.Bu çok zor bir nokta.Sürekli bir baston arama esas amaçsa,tersine bir etkilemeyle danışan olayı öyle bir noktaya getirebilir ki.Zor durum zor.
Bazen ben de terapist gerekli mi? Bu kadar detay çalışma sorunu besliyor gibi görüyorum.Sonra bu çalışmalar bu kadar çoğaldıysa,gidilmesi gereken bir nokta var biliyorum diyorum.
Ama emin olduğum bir şey var.Hayatınızı ciddi anlamda etkileyecek sorunların dışında deyim yerindeyse "zırt pırt" terapi,entellektüel dünyanın somut eylem olmaksızın, Turan Beyin deyimiyle "pişmeyi" beklemeden masa başı tatminleri gibi.Bedenin eylemi çok önemli.O kendi başına hazırlık ve pişme dönemi geçiriyor. O'na zaman tanımak lazım.
Sevgiler
hastalıklar-sapmalar ancak ilişki temelinde çözümlenebildiğinden her daim birinin iyileştirici rolünü üstlenmesi gerekiyor, bu bazen bir komşu ya da kızkardeş de olabiliyor. Burada bahsedilen terapist, sadece iyileştirici görevini üstlenendir.Her birimiz hayatımız içinde bir çok iyileştirici ve hasta rolünü iç içe oynuyoruz.
Doğru. "Danışan","Terapist" simgeleri üzerinden gitsek te,hayatın ilişkilerinden bahsediyoruz.Hayatı karşılayış biçimiyle her daim gönlümün "iyileştiricisi" olan Annemin uzun süren rahatsızlığım sırasında söylediği bir sözü hatırladım.Daha ne kadar katlanabileceksin dediğimde "Ömrüm boyunca senin bastonun olurum.Ama ben sana yaslanmak istiyorum." cevabını verdi.
O yüzden Turan Beyin "baston" örneği beni can evimden vurdu.
Sevgiler
Sibel Hanım, Hızla içimden geçenleri yazdım.Ama söylemek isterim.Şu an sağlığım yerinde, gayet iyiyim.
Sevgiler
Bunu duyduğuma çok sevindim.