Ah o incir var ya o incir, ne karşı konulamaz, büyülü bişeydir o! İlk tanıştığımız günden beri bana yaşattığı his budur ve değişmedi.
Lezzet, koku, zerafet, ses her şeyi bir başkadır. Kabuğu bile başka bi lezizdir.
Çok bilinen bi atasözümüz de var incir hakkında: Ocağına incir ağacı dikmek!
Tabi herkes bunun anlamını bilir 🙂 Bilir de bilhassa müşahade etmiş midir bilinmez. Ben bu atasözünün fiziken ne olduğunu defalarca gördüm. Bu incir ağacının kökleri fecidir, duvar, temel, beton filan dinlemez, patlatır geçer! Eh bu durumda ocağın(ev-yuva) kutsal bilindiği hayat için korkulu rüya olması çok normaldir.
Kökü böylesi anarşist olan bi ağacın meyvesinin bu denli baştan çıkartıcı, iç gıcaklayıcı olması hiç ilginizi çekmiş miydi bilmem.
A bir de, yaprakları ünlüdür hatta cenneten kovulmanın daha ilk başında sahneye çıkar. Nasıl mı? E tabi ayıp yerlerin örtülmesi için! Ki bu bizatihi Lilith’in günahı sebebiyleydi. (Havva’nın demedim çünkü sanırım o henüz yoktu)
Neyse gördüğünüz gbi incirin kökleri çok derine gider! 🙂
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…