İlk Matrix’i henüz türkeye gelmeden orjinalinden seyretmiştim. Üst üste altı kez izlemek durumunda kaldım; çünkü acaba yanlış mı tercüme ediyorum sözleri, gerçekten bunu yapmış olabilirler mi diye şüphe etmiştim. Zamanına göre aynen Dövüş kulubü gibi çok iddialıydı (eril bir dil kullanan görsel ifade olarak).
Oysa şimdi aklımda inception’dan başkası yok, matrix sıradan bişey gibi… hahahahahaha insanoğlu nankör, en azından ben nankörüm. Gerçi hakkını teslim ederim, işte böyle aradan yirmi otuz yıl geçse de takdirimi esirgemem ama yine aşkım kayar gider yenisine!
Aynı şey dizilerde ve kitaplarda da başıma geliyor. İlgim hep yeni ifade şekli deneyenlere kayıyor benim.
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…