” Yalan olduğunu bilsen dahi inanacaksın insan oğluna, yani dinleyeceksin onu, niçin yalan söylediğini anlamaya çalışacaksın. Bazen yalan, insanın özünü gerçeklerden daha çok açığa vurur!…” Maksim Gorki
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…
View Comments
Ben bilimsel bakış ile "inanç" arasında ayırt etmek istiyorum. Birinci bakis açısı yalanı bir detektif gibi araştırır. Ikincisi araştırmakta bir neden görmez, kendi kişiliği ile karşısındaki kişinin güvenirliği arasında bir değerlendirme yapar, ona göre de doğruyu yanlısı "bulur". Kendini küçük gören kanmaya cok yatkın olacaktir, kendini güçlü gören ise yalan söylemeye cok mehillidir. Yalan buna göre fayda ile alakalıdır. Kendini küçük gören yalanin yalan olduğunu bilse bile susacaktir. Güçlü de yalan söylese bilse bile yakalanmayacagi güvencesi vardır.