Uyku süresi geni!

Bir insanın ihtiyacı olan uyku miktarının yaşla ya da yorgunlukla ilişkili olduğu inancı yıkıldı. İnsana ne kadar uyuması gerektiğini bir gen söylüyor

ABD’de yapılan bir araştırma, insanların ihtiyaç duyduğu uyku miktarının yaşla ya da gün içinde yaşanan yorgunlukla değil, büyük oranda genlerle ilgili olduğunu ortaya koydu. California Üniversitesi’nde görevli nöroloji uzmanları tarafından yapılan araştırmaya göre, insan bedenini uyku konusunda yönlendiren “hDEC2” adlı bir gen… Hatta bu gende meydana gelen bir mutasyon sonucunda bazı kişiler 6 saatlik uykuyla bile hiçbir sağlık problemiyle karşılaşmadan yaşayabiliyor.
İngiliz Science dergisinde yayımlanan araştırma, her gün 6 saatlik uykunun ardından dinç bir şekilde güne başlayabilen San Francisco’lu bir anne ve kız çocuğun DNA’larının incelenmesiyle gerçekleştirildi. Anne ve kızında mutasyona uğramış “hDEC2“ genine rastlayan uzmanlar, bu durumun gözlenmediği diğer aile üyelerinin 8 saat uyumadan kendilerine gelemediğini vurguladı. Bu keşif sonrası bilim insanları, farelerde de bulunan hDEC2 genini aynı şekilde bir yapay mutasyona uğratarak genetiği değiştirilmiş fareleri gözlemledi. Deney sonrası, mutasyona uğramış farelerin tıpkı anne ve kızında olduğu gibi çok daha kısa süre uyuduğu ortaya çıktı.

Nedeni henüz bilinmiyor
Araştırma sonucunda “hDEC2” adlı genin, “insana ne kadar uyuması gerektiğini” bildirdiğini öğrendiklerini aktaran uzmanlar, “Ama bunun niye böyle olduğu konusunda henüz hiçbir şey bilmiyoruz” dedi. Bugüne kadar insanın ihtiyacı olan uyku miktarının, yaşla ilişkili olduğu ve yaşlandıkça gerekli olan uyku süresinin azaldığı düşünülüyordu. (Milliyet)

Sonunda bana neden sekiz saat uyku gerektiğini anladığım için memnunum. Yaşım ilerliyor ama bu ihtiyaçta zırnık azalma olmuyordu, demek ki mutasyona uğramayan gene sahipmişiz! (Acaba bu mutasyon bi ara bana da uğrar mı yoksa fırsat kaçtı mı?)

 

6 Yorumlar

  1. Turan says:

    Bende bir gariplik oldugunu seziyordum da bu kadar oldugunu sezemezdim. Iyiki de uyke genlerim mutasyonlu, yoksa ayvayi yemistim :-))))

  2. says:

    Ben de hiç uykumu alamıyorum… Deliksiz uyusamda uykusuz kalkıyorum. ama yoruyor adamı böylesi, uykusuzluk insanın hayattan tad almasını engelliyor.

  3. Uyku meselesini okudum, bir hayvan modeliyle desteklenmesi çok önemli bir bulgu aslında. Mutasyonu taşımak “anormal” olan olarak kabul edilir genelde, mutlaka şöyle kesimler de vardır canlılar arasında -mutasyonu taşımadığı halde kısa uyuyanlar ve bundan olumsuz etkilenenler- ya da -mutasyonu taşıdığı halde uzun uyuyanlar ve bundan olumsuz etkilenler-. Geniş gruplarda tetkik edilmeli bu mutasyon ve uyku paterni üzerine etkisi. Genetik yapısına müdahale edilmiş bir fare modeliyle ilk bulguların desteklenmesi çok teşvik edici olmuştur eminim araştırmacılar için. Bu genle ilgili bir gen tedavisi gündeme gelebilir mi? Eh genetik yapısı %80’nin üzerinde insanla aynı olan farelere böyle bir uygulama yapıldıysa gerek görülürse insanda da denenmesi şaşırtıcı olmaz, ama tıpta gen tedavisinin önceliği 90’lı yıllardan bu yana kanser ve kardiyovasküler hastalıklar olagelmiştir. Hem daha az uyumak ya da daha fazla uyanık kalmak ne işimize yarayacak? Önemli olan uykuda iş görebilmek aslında. Tabi bir de bu mutasyonu doğuştan değil de sonradan ve doğal yollarla kazanma durumu söz konusu olabilir ki böyle bir şey gösterilirse, yaşla değişen uyku paterni değişikliklerinin en azından bir kısmını izah edebilir.

  4. rukiye üstün says:

    uykumu uyudugum halde hiç dinlenmemiş vede uykumu alamamış gibi uyanıyorum gün boyu uyukluyorum

  5. Sengul says:

    Son zamanlarda uykusuzluk çeken insanlarla ilgili düşüncelerim çok değişti, sonuç uykusuzlukla bana göre o zihinlerin bir bildiği var.
    Fazla uyumak ve dinlenememekse aklıma hemen organik nedenleri, özellikle tiroid fonksiyon bozukluğu ve kansızlık….gibi nedenleri getiriyor henüz.

    1. says:

      İnsan ile ilişkili herşey birbirine öylesine örümcek ağı gibi bağlı ki, neyin neyi tetiklediği tam bir bulmaca 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir