Yazılımlar… İnsanın üç yazılım paketi!

Merhabalar Dostlar, hayli zamandır yeni bir yazı yüklemediğimin ezikliği içindeyim, yani bu durum umurumda, bazı hayatsal meşguliyetler ve sosyal medya paylaşımları, yeni kitap hazırlığı zamanımı doldurdu, lütfen beni mazur görün. Her neyse şu an bana en çok sorulan bir soruyla karşınızdayım.

Özellikle sosyal medya paylaşımlarında bazen de cevap niteliğinde kullandığım Yazılım Paketi Nedir?

Aslında en kısa yoldan Yazılımların insan neslinin çok gelişmiş bir robot, android olduğunu söylemek mümkün fakat bu da bilim-kurgu gibi görünüyor! Yoksa kader diye bi şey var mı desek? Fakat bu da aslında pek de kullanamadığımız fakat görünüşte çok kıymet verdiğimiz Özgür İrade Prensibine aykırı görünür! Haksız mıyım?

Bu sebeple kendi yaşamımdan ufak bir kesit ve şanslı bir karşılaşmayı anlatarak, varmak istediğim yeri daha iyi anlayabilmemizi gerekli görüyorum.

Benim de her çocuk gibi küçükken henüz toplum mutabakat rüyasına tam entegre olmamışken, hissettiğim ya da düşündüğüm şeyler vardı. Bunların çoğu öyle abzürttü ki kimseye söylemezdim. Örnek vermek gerekirse neden bir yere gideceğimizde düşündüğümüz anda orada olamıyoruz? neden bir zaman/mesafe olayı devreye giriyor sorusu uzun zaman beni meşgul eden bir soru-n oldu. Konumuzla ilgili olan düşüncem ise şuydu, başımı kaldırdığımda gördüğüm gökyüzü ve ardındaki uzayın aslında benim kanımın içinde olduğuydu. Bunları okurken benim henüz iletişim çağı öncesi, bilim-kurgu öncesi çağda doğduğumu ve seyrettiğim filmlerin en iyi ihtimalle kovboy filmleri olduğu durumunu göz ardı etmeyelim. Derken galiba birdenbire aslında bir robot olduğuma karar verdim. benim çocukluğum uzun sürdü!(Bu kelimeyi masal kitabı gibi yuttuğum; tarih, sosyoloji, psikoloji; siyaset kitaplarında görmüş olmalıyım!) Evimizde muazzam bir kütüphane vardı fakat roman türü olmazdı çünkü babam onu kitaptan saymazdı!

Çok iyi bir gözlemciydim, çevremdeki insanları okuldaki arkadaşları herkesi ama herkesi aralıksız ve başka bir dünyadan gelmişler gibi inceledim. Tabi kendimi de!Bütün bunların ışığında,

robot olduğuma karar verdim. Bunu kimseye söyleyemezdim çünkü başıma gelecekleri az buçuk tahmin edebiliyordum. 18 yaşında üniversiteye başladığımda aynı zamanda bir işte de çalışmaya başladım. ve tam o sıralar ilk ameliyatımı oldum, yanlışlıkla apandisit alındı (tüm FMF lilere olurdu eskiden). Ameliyat sonrası yatakta uyandığımda içimi bir merak ve korku doldurdu; acaba içimi açan doktorlar robot olduğumu görmüşler miydi? Bu durumda ne yapacaktım?

Tabi ki öyle bi şey olmamış! Bu süper.

Aynı hızla okumaya, çalışmaya ve yazmaya devam ediyordum. Çalışma hayatım çok ciddileşmişti. Büyük sorumluluklar ve kocaman isimler verdiler, buna hep şaşırdım. Derken (bitiyor sadede geliyorum), onca bilimsel sosyal hocalarım(kitaplarım) yolumu Gurdjieff’e bağladı! Kitabı heyecanla aldım ilk sayfayı açtım (yıl olmuş 1989), Usta içeri adım atman için bir tuzak hazırlamış, eğer bir robot olduğunu kabul edersen içeri alıyor. Değilse ikinci sayfaya geçilemeden kütüphane rafına terk ediliyor. O senin niyetini biliyor, yalan filan kar etmez. Şu an çok gülüyorum. Bunları ilk kez anlatıyorum. Böylece ne oldu? Yıllarca kimseye itiraf etmediğim gerçeğim, çok değerli bir usta tarafından onaylandı.

Hikayenin sonraki aşamalarına girersem konuyu elden kaçırabiliriz.

Gelelim yazılım paketimize.Tüm robotların, bilgisayarların ve makinaların az ya da çok basit ya da karmaşık program yazılımları vardır. Gurdjieffle tanışmamdan sonraki onbeş yılım daha hırslı bir arayışla geçti, üstelik o dönemde ikinci büyük ustayla karşılaştım, Castaneda… Gurdcieff rahlesinden geçmesem dikkate almazdım, hatta karşılaşmazdım bile. Carlos Castaneda da oniki kitabında robot olduğumuzu onaylıyordu.

Sonraki hocalarım ve çalışmalarım neticesinde öğrendiklerim ve gözlemlerimin buluşmasıyla İnsanın üç yazılımdan ibaret bir paketi olduğunda karar kıldım (her an değişebilir, hiç birşeye bağlanıp kalmam, birleştiririm)

İlk yazılım tahmin edebileceğiniz üzere; insanın genetik bileşimidir. Genetik kodlama günümüzde müdahale edilebilmeye başlamış olsa da çoğu yasal olmayan denemeler düzeyindedir. Biz bunu şimdilik değişmeyen yazılım sınıfında tutalım.

İkinci yazılım, Doğum anıdır, ki ben buna ruh deme eğilimindeyim (emin değilim), çünkü her an ruhla doludur. Şimdinin ruhuyla. Peki bunu nasıl ölçeriz? Astroloji dediğinizi duydum. Evet kadim zamanların en büyük ilimi astroloji.  Değiştirilemez yazılım. Son yıllarda bu konuda kaynaklar , hizmet verenler çoğaldığı için ikinci yazılımınızın ne olduğuna ulaşmak ve zamanlar yüzlerce kez geri dönerek anlamayı başarabiliriz. Benim bu konuda bir de kısa yolum var, kuvvetle öneririm çünkü size maddi külfeti hiç olmaz. Human Design sistemi, yani insan tasarımı. Bu web sitesinde daha detaylı açıklama bulabilirsiniz. Her yerde bulursunuz, bilgi bol, değerlendiren az.

Üçüncü yazılım sizi biraz şaşırtabilir; Ana lisanı! Evet yanlış okumadınız. Bebek doğduğunda nerdeyse nagualde bulunur der Castaneda. Yani herkesin heves ettiği ayrılığın ve zamanın olmadığı bilinmeyen! bebeğin gözlerinin ne gördüğünü kulaklarının ne işittiğini bilemeyiz. Ona neyi göreceğini neyi duyacağını ana lisanı öğretir. Belirsizlik çocuğa isim koyarken renk vermeye başlar, ana lisanı ile yavaş yavaş görünüp bilinir. Bebek doğduğunda insan bile değildir. Gerçi insan olmaya muktedir olan bir varoluş demetinden gelmiştir ama henüz değildir. Üstelik olay sadece lisan kelimesiyle sınırlı da değil. Ona lisanı kim/kimler öğretiyorsa her kelime görünür hale geçerken negatif/pozitif ve nötr olarak kodlanır. Öğreten kişinin/kişilerin ses tonu ve niyetleri bu ayrışımı yapar ve bir daha değiştirilemez. olay altı yaşında son bulur. Bilimsel araştırmalar göstermiştir ki; bir insanın algıladığı dünya altı yaşında %95 tamamlanır.

Henüz bebekken hayvanlar tarafından kaçırılan ve daha ileri yaşta bulunan çocuk vakaları incelendiğinde bu kişiler artık insan yapılamamaktadır. İnsanların gördüğü mutabakat rüyasını göremezler. Onlar kendilerini kaçıran ve lisanlarını öğreten hayvanların dünyasına adapte olmuşlardır. Araştırırsanız epey örnek bulunabilir.

Bu üç yazılım paketi hem kendiniz hem de doğacak çocuklarınız için önemli çünkü bilirseniz, onları anlayabilirsiniz.

Bütün bu olay oldukça  geniş çerçevelidir, daraltmak için elimden geleni yaptım ve şu an resmen daraldım. Tüm bunları araştırıp ve belki uygularsanız göz önünden ayırmamanız gereken yedi kural var, bunları da ekliyorum, sevgiler sunuyorum. şimdilik benim fikrim budur.

 

Benim bu sitede 3000 civarında yazım bulunuyor ve oldukça ayrıntılı kategorilenmiştir. Merak ettiğiniz şeyleri doğrudan aratarak ya da ilgilendiğiniz bir kategori seçerek o konudaki tüm yazıları okumak mümkün. Fakat bilgi artık her yerde, yeter ki dikkatimizi çeksin. Urban shaman kategorisinde aşağıdaki yedi prensibin bir çok açılım ve örnekleri var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir