Vizyonlar-İfade özgürlüğü-Cesaret

Dün olağanüstü vizyonlar gördüm ve sonrasında çeşit çeşit ilginç bir dizi rüyalarla devam eden tam belirgin olmayan bi kurgu gibiydi. Fakat sözcükler tarife yetmez. Belki – o da bi dereceye kadar -renkler ve sesler yoluyla aktarılabilir. Fakat cesaretimi toplayamadım çünküü o şahaser şeylerii batırmaktan çekiniyorum. Amerikalıların sık sık kullandığı bi kelime var: messed up! İşte ben de bundan çekiniyorum. Aslında bugün şahane parlak bir güneş var, belki beni teşvik etmeli, yüreklendirmeliydi ama, olmadı. Renklerle değil belki ama seslerle denemeye karar verdim şu an. Önce onu kaydedecek bi araç bulayım 🙂
Tam bu mesajı yazarken bi reklam (herhalde tanıtıcı reklam) senaryosu yazmam için öneri telefonu geldi. Allah allaaaah

**

İbrahim: Aşk durumunda bileşim noktasının değişmesine on dört sene önce yaşadığım bir olayı buna örnek olarak verelebilir miyim? Bilemiyorum.Üç arakadaş dışarı da otutruyorduk.Birden arkadaşım gözlerine odaklandım.Gözün renkli kısmındaki açıklık ve koyulukları,çizgileri okuyordum bir göz tarama aleti gibi.Bu tonluk ve çizgilerden çıkan anlam ; kişinin “kalleş” biri olduğu ortaya çıktıBu olayı bir defa yaşadım sadece.Ondan sonra yolda yürürken insan yüzlerini bir dedektör hızıyla anlamaya çalışıyordum.Bu özelliğim bir kaç ayda kaybolduğunu belirtmek istiyorum..Gözün retinasından kişileri tanıyabiliriz artık kaçış yok 🙂

SibelA: İlginç bi deneyim olmuş. Ben de kendi deneyimlerimden öğrendim ki; olağanüstü şeyler ancak hazırlıksız ve bilmeden geliyor insana. Bi daha tekrar etmesi de insanın isteğine odaklanmasına filan bağlı değil, olmuyo!
Fakat bi başka sefer yine BİLMEDEN başka bi şeye daha tanıklık ediyosun.
Belki de bundan çıkarabileceğim sonuç şu güftemde saklı:
Birinci elden deneyerek
oooyooo…heyoo….ooooo
ikinci elden dinleyerek
heyoooo, heyoooo… hoooooo
Bilinmeyenden bilmeyerek
yehooo yehooo hoooo

Nakarat
Birinci elden deneyerek X ikinci elden dinleyerek X Bilinmeyenden bilmeyerek
yeye yeee haye yeee, o yeyeye , hoo ye yeeee

İlki öğrenme, ikincisi hatırlama, üçüncüsü ise işte o sizin dediğinizden galiba 🙂

(TANIKLIK kelimesi de kulağımda çın çın öttü, onu da ekleyeyim)

İbrahim: Yeni bir şeyi getirenler “bağımsız düşünme potansiyeline” sahip aykırı insanlardır.Arkadaşım bana şunu demişti:Bu yaşadıklarımızı unutma tarih yazacaksın demişti.Yüceltici bir cümle!Bunu benim aykırı düşünce tarzıma dayandıyordu belki.Bunu hala onun bir düşüncesi olarak algılıyorum. Kapasitem belli.Ufak sorunlarımı çözmekten ve düşünmekten aciz biriyim.Şu an en iyi yaptığım şey kumar oynamak.Bu bana daha çok heyecan veriyor maddi kayba uğrsam dahi “Mum kenidini yakar etrafına ışık verir” bedeli bu olmalı yeniyi getirenlerin.(Ne kendine ne başkasına kimse zarar vermesin)İzlediğim bir sinema filminde şehrin su şebekesine bir madde bırakılıyordu. Şehirdeki tüm insanlar değişmişti her şeyi dile getiriyorlardı artık.İki insan sadece etkilenmemişti.Çünkü onlar kendilerini olduğu gibi ifade eden insanlardı.Boğazları kilitli değildi.Bunu yapacak cesaretimiz var mı?

SibelA: Siz bir harikasınız İbrahim Bey.
Kendi adıma cesaretim var diyebiliyorum fakat insan kendini pek bilemez, oradan -karşıdan- nasıl görünüyor?

**

Yaşadıkları olağanüstü değişimleri bana özel yorumla gönderen her bi arkadaş, dost ve tanıdığa hitaben:

Harikasın. Keşke şu son yorumunu bu konuyla ilgili duvar yazımın altına yazsaydın. Neden mi? ben zaten biliyorum ve yaşıyorum, senden duymak da hoşuma gidiyor. Peki senin paşkalarıyla paylaşacak cesaretin var mı? Ki böylece içinde az bi şüphe kalmış olanlar da onu silkip atsınlar ve denesinler

2 Yorumlar

  1. ibrahim says:

    Çalıştığım kurumlarda görebildiğim yanlışlıklara ve düzensizliklere boğaz kilidimi açma cesaretini bazen göstermişimdir.Ancak bunun karşılığında büyük tepki ile karşılaşmış ve pasifize edilmişimdir. Sonuçta dediklerimin çıkması çok belli etmeseler dahi saygıya dönüşmüştür.İfade etmek değişimi beraberinde getiriyor.Beni daha kibar,neşeli ve duyarlı yapıyor.Övgüye pek alışık değilim 🙂 Mesajımı burda görünce mutlu oldum.Teşekkür ederim.Bağımlı kişilik hastalığından kurtulmak için düşünceleri -bana ve diğerlerine göre- çok önemsiz olsa bile ifade edebilmek.

  2. says:

    Size dostum diye hitap etmek istiyorum (tanışmasak da), evet size ait mesajları öne çıkardım ama öyle uzun zamandıröylesine alçakgönüllü ve ilham verici yorumlar yapmaktasınız ki, aslında gecikmiş bir edimdi.
    Ve evet yine çok isabetli bir cümle ile bağlamışsınız:”Bağımlı kişilik hastalığından kurtulmak için düşünceleri -bana ve diğerlerine göre- çok önemsiz olsa bile ifade edebilmek.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir