Milton H. Erickson ile Hipnozla Terapi Semineri

Ericksonian Hipnoz, Milton Erickson tarafından geliştirilen hipnozun adıdır. Geleneksel hipnozdan temel farkları şunlardır.

A.) Uyarlama : Erickson her danışanı için ayrı yöntemler kullanmaktadır. Her danışanın davranış yapısı, ruh hali, problemi, kişilik özellikleri, düşünce sistemi ve bilinçdışı uygulamalara yatkınlığını göz önüne alarak terapi sırasında kişiye özgü uygulama yapabilmektedir. Bu oldukça zor ama etkili bir yöntemdir.
Uyarlama (utilization) yöntemiyle danışanın bir direnci (örneğin olaylara kolayca boşverebilen biri olması) tedavide bir araç olarak kullanılabilmektedir. (Örneğin endişelerini boş verebilecek hale gelmesi)
Bu durum danışanın terapi ofisine getirdiği malzemenin (bu durumda alışkanlıklar) terapist tarafından kolayca kullanılabilmesini ve çok hızlı sonuç alınmasını sağlar.

B.) Milton Model (Hipnotik dil) : Her sözcük, cümle ve gramer yapısının nörolojiyle bağlantılı olduğunu keşfeden Erickson, kendine özgü ve bilinç dışına doğrudan hitap eden bir dil geliştirmiştir. Bu şekilde konuştuğunda kişiyle çok daha derin bir iletişim kurabilmekte ve çok daha hızlı sonuç alabilmektedir.
Kendine özgü yaklaşık 20 grammer yapısından oluşan bu dilde ustalaştığında sadece konuşarak bile insanları transa sokmak mümkündür.

C.) Dolaylı Telkinler : Geleneksel hipnoz danışana doğrudan telkin vermeye dayalıdır. (sigaradan nefret edeceksin…. Bir daha içmeyeceksin vb.) Telkine açık insanlarda (genel nüfüsün % 20 – 30’ u) bu etkili olabilmektedir. Ancak dürtülerin yüksek olduğu durumlarda ve telkine yatkın olmayan kişilerde etkili olmamaktadır.
Ericksonunun geliştirdiği dolaylı telkin kalıpları, özellikle hipnotik bir dille birlikte kullanıldığında çok daha etkili olabilmektedir.

D.) Diğer Farklar : Erickson hipnozla ilgili yüzlerce bilimsel araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalar sonunda elde ettiği bilinç dışının yapısına ait bilgileri psikoterapi’ de kullanmaya başlamıştır. Bu stratejiler, hastayla iletişim kurma şekilleri, psikoterapi’ ye bakışı, terapist’ e bakışı zaman içinde ayrı bir psikoterapi dalına dönüşmüştür.  Ericksonistanbul’dan alıntı

Peki hastalarınızdan nasıl bilgi alırsınız? Onlarla sosyal olarak konuşursunuz. Gittiğiniz kolejden söz edersiniz; Ben wisconsin üniversitesine gittim. Böylece her biriniz kendi okulunuzu düşünmeye başlarsınız. Eğer Mississipi nehrinden söz edersem, buradaki alman arkadaşımız Rhine’ı düşünür.
Karşımızdaki kişinin dilini daima kendi dilimizle düşünme eğilimindeyizdir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir