Kutsal evlilik ve Mükemmellik Tutkusu

Marion woodman’ ın henüz dilimize çevrilmeyen kutsal evlilik kitabından alıntı (jungsever- Özgür arkadaşımıza teşekkürlerimizle):
Birçok insanın iki ayrı ilişkisi var çünkü gölge ve bilinç taraflarını bir araya getiremiyorlar. Bunları 
entegre etmek ‘kutsal evlilik’te sürecin bir parçasıdır. İçsel evlilik, içimizdeki kutsalın tanınması, kabul edilmesidir. Ruh ve tinin içimizde birleşmesidir. Bir ressamsanız bunu resim yapışınızda tecrübe edebilirsiniz; siz ‘yapmadığınızda’ resim yapılır. Ya da bazılarınız bilir: Yazmaya başlarsınız ve sonra bir şey olur ve yazı kendi kendini yazmaya başlar. Dans ederken de böyle. Dans etmeye başlarsınız. Bedeninizi hazırlamışsınız, kaslarınız gayet sağlıklı. Sonra birden müzik sizi ele geçirir, bir şey olur ve bir bakmışsınız dans ettiriliyorsunuz. İşte o zaman içsel evlilik gerçekleşiyor demektir. İçsel evlilik size kendi bütünlüğünüzü hissettirir. Başka insanlarla bu bütünlükten yola çıkarak ilişki kurabilirsiniz ve bir ümit onlar da sizinle kendi bütünlüklerinden yola çıkarak ilişki kurabilirler. Böylece tabi oluş, bağımlılık yaslanma olmaz. Birbirinize, kendi bütünlüklerinizden yola çıkarak, ayrı birer birim olarak saygı duyarsınız, seversiniz. Bazıları diyor ki: “lyi de, içsel evlilik varsa dışsal evliliğin ne anlamı var?” İçsel evlilik dışsal olanı hakikaten mümkün kılar. Çünkü hepimiz insanız. Hepimizin dostluğa, yoldaşlığa, paylaşmaya, karşılıklı yansıtmaya, sevmeye ihtiyacı var. Hayat bu demek. İçsel evlilik dışsal olanı sadece zenginleştirebilir. Yalnızca partnerinizle, kocanızla ya da karınızla değil, arkadaşlarınızla ve doğayla da. Bana göre paradigma işte tam da burada değişir çünkü içinizde yaşadığınız hayat, sizi çevreleyen hayatta da yansımasını bulur.

Bir diğer Türkçeye çevrilmiş kitabı ise ayrı bir alem, tüm anne ve anne adaylarının okumasını arzu ederim:

“Mükemmellik tutkusu, temelinde intihar tutkusudur.”

“Kabul etmek, hayatın meydana gelmesine izin vermek, kendini sevgiye, neşeye, yas ve kayba açmak demektir.”

“Obezin, anoreksiğin ve bulimiğin göbeğinde taşa dönüşen ekmek, sindiremedikleri ruhsal ekmeğin zalim bir parodisidir

 “Mükemmellik tutkusu, dişiliğe çok az alan bırakan bir gerçekdışılık bağımlılığıdır.”

“Aslında, mükemmeliyet yenilginin kendisidir.”

Peki kimdir Marion Jean Woodman :bir Kanadalı mitoopoetik yazar, şair analitik psikolog ve kadın hareketi figürü. Rüya teorileri hakkında kapsamlı bir şekilde yazdı ve konuştu.

Önemli kitapları

 

  • Baykuş Fırıncının Kızıydı: Obezite, Anoreksiya Nervoza ve Bastırılmış Kadınsı, 1980
  • Mükemmellik Bağımlılığı: Hala Unravished Bride, 1982
  • Hamile Bakire: Psikolojik Dönüşüm Süreci, 1985
  • Perişan Damat: Kadınlarda Erkeklik, 1990
  • Babamın Evinden Ayrılmak: Bilinçli Kadınlığa Yolculuk (Kate Danson, Mary Hamilton, Rita Greer Allen ile birlikte yazılmıştır), 1992
  • Bilinçli Kadınlık: Marion Woodman ile Röportajlar, 1993
  • Alevlerde Dans Etmek: Bilincin Dönüşümünde Karanlık Tanrıça (Elinor Dickson ile birlikte yazılmıştır), 1996
  • Eve Geliyorum: Bir Kadının Bedeni ve Ruhu İçin Günlük Düşünceler (Jill Mellick ile birlikte yazılmıştır), Nisan 2001
  • Rüya Görme Sanatı, Jill Mellick (Woodman’ın önsözüyle), 2001
  • Bakire Kralı: Eril ve Dişilinin Yeniden Birleşmesi (Robert Bly ile birlikte yazılmıştır), Kasım 1998
  • Kemik: Hayata Ölmek, 2000

Sevgili Yayınevleri, Bu kitapların önemine vakıf olanlarınızı çeviri ve basıma davet ediyorum. Hele ki şu psikolojik çöküntü ve travma döneminde sanırım hem okuyucuların  hem danışmanların ilgisine mazhar olacaktır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir