Ejderha Dövmeli Kız

Çok uzun bi film. Ben beğendim doğrusu, oyuncular ve görsellik açısından güzeldi. David Fincher ana hikayeyi yetersiz mi buldu da bi iki şey daha ilave etti bilemiyorum ama sanki 3 saatlik değil de belki beş saatlik bişey geçiyormuş hayalinden  🙂 Ersin benim kadar beğenmemiş olabilir belki, bilemiyorum çünkü sinemadan çıkıp Işılla buluşup kar yağışı altında balkonda saatlerce çan çan ettik. Bugünkü kahve istiabımı biraz aşmış olabilirim ama ne gam! Harika bi gün oldu. Halen öyle çünkü sizlerle beraberim ve donmuş bacaklarım sıcak evimin konforunda kendine geliyor 🙂

ek:  Hala ayaklarımı ısıtamadım 🙂
Filmi sevdim, oyuncular ve gerilimi yansıtması güzeldi. Paralel hikayeleri ve müziği kurgulaması da güzeldi. Fakat bazı yan hikayeleri bitirmemiş olması bir de sonunun sanki gelmeyecekmiş gibi olması, üstüne üstlük “en son son”un da beklediğim kadar etkili olmaması (sarılır ve giderler) eksileriydi. Birkaç hikaye anlatmaya çalışmasaymış daha vurucu olurmuş bana sorarsan…

sa: Aslında bu daha iyi, örneğin benim kitaplarım asla tek akslı omaz, her zaman bi kaç tanedir -bence böylesi güzeldir çünkü okuyucu katili son sayfadan önce bulamaz-ancak bu filmde sorun başka, yan akslar, birinci aks aydınlanıktan sonra gereksizce devreye girmişlerdi üstelik de uçları bağlanmamışgı. Kurgu hatası! Never mind, bence ilk hikaye yeterince güzeldi üstelik kamera da romantikti 🙂 Ejderha kız da çok etkileyicisunulmuştu, hala etkisindeyim.

ek: Yan hikayeler olmasına hiç lafım yok, çok güçlü yan hikayelerdi. Fakat bitirmediği için eksikliği hissedildi. Hele o sosyal kurum görevlisi adamla ilgili olan hikayeyi asansörde yarım bıraktı. Büyük ihtimalle kurgu masasında o hikayeyi bitirdiklerini düşündüler fakat bana bitmişlik hissi vermedi 🙂
Bunları saymazsak ben çok sevdim, kız da gizemli ve etkileyiciydi (ve saldırgan) 🙂

sa: Filmde kurgu hatası çok (bi kurgucu gözüyle bakınca), örneğn öylesine “deli” ve toplum dışı bi kız, bir anda (esas adamla bi seks yapınca) nerdeyse pamuk prensese dönüştü! Burada da ciddi bi rahatsızlık vardı. Ejderha dövmesinin anlamı filmde hiç bi yere bağlanmadı ki bu büyük bir hata! Demek bu kadar hatalı bi kurguyu bile bize sevdirmeyi başardı yönetmen :))))) Ayrıca Fincher gibi bi yönetmen (Seven ve dövüş kulübü gibi ilk onumda yer alan iki filmin yönetmeninden böylesi bişey beklenmezdi. Neyse düşüş dönemi olur, biliyosun Ortalamaya çekilme kanunu diye bişey var-dı eski dünyada!Yenisinde de olacak mı bilmiyorum.
Dövmeli kızın daha modern ve daha aklı başında bi benzeri var, bilmem izleyeniniz var mı, The good wife isimli dizide Kalinda diye süper etkileyici bi karakter var. Bazen onu seyrederken erkek olsaydım keşke gibi fikirler gelir aklıma 🙂

Galiba durumu çözdüm (oh be!), F incher iyi yönetmen ancak kurgucu değil! Daha önceki o süper Seven ve Dövüş kulubü filmlerinin kitapları muhteşemdi! Hatta ben romanların filme iyi aktarılamadığını bildiğimden her ikisinde de nerdeyse kitaplarından iyi olduklarını görmüştüm. Ejderha Dövmeli Kız da bi roman, isveçli bi yazarın çok satar bi romanıymış, okumadım ve sanıyorum ki kitap iyi değil.

AEÖ: Fincher’ın çektiği versiyonu henüz izlemedim ama milenyum üçlemesi olarak çekilen 2010 isveç versiyonu harikaydı. Amerikalıların alt yazılı film izleyememe gibi bir sıkıntıları varmış…Öyle duydum. Fincher gibi bir yönetmenin enerjisini yepyeni bir filme aktarmasını isterdim ama kitap uyarlamalarını sinemaya en başarılı şekilde aktaran yegane yönetmenlerden biri bence kendisi…Vardır bir bildiği…:)

EK: Son zamanlarda görüntü ve kurguyla haşır neşirliğimden gördüğüm şu ki kurgu çok ayrı bir sanat ve hiç de kolay değil. Hatta bazı -kurgucu- yönetmenler, kurgu yapabilmek için görüntü çektiklerini söylemişler 🙂
Ben filmi ilk duyduğumda orjinalinin çok güzel olduğunu söylemişti arkadaşım, bir de orjinalini izlemek lazım.

1 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir