?>
Günün b-akışları
esinti / 22 Şubat 2012

Apaçık olmayan bilgiler bize, simgeler, semboller, resimler, müzikler, rüyalar, şiirler (ve onun öykünmesi reklam sloganları) ve öyküler yoluyla ulaşır. Bütün bu yollarla bizim içimizde olmakla birlikte onların apaçık bilgi haline gelmesi; ki ben ona AYMA demekteyim, apaçık olmayan bilginin halihazırdaki akıl-beden-ruh bütünlüğünüzde spesifik bir örnekle bağdaştırılması halinde oluşur. İşte bu başarıldığında siz bilgiyi müşahede (aymış) etmiş olursunuz. (tıklayınız) ** Karar, öncelikle başka seçeneklerin varlığından haberdar olmayı gerektirir. Kitaplarda, filmlerde ve günlük hayatınızda insanların şöyle dediğini duyarsınız: “başka seçeneğim yoktu!”… Bu durum sahici ise tanrı olma konumu diyebiliriz, yani kendini bilememe durumu. Pisagorcular 1’i sayı olarak görmezmiş çünkü o kendini bilemeyen, hiç olanmış (o zamanlar daha 0 icad edilmemiş). Demek ki karar aşamasına gelebilmek için öncelikle başka seçeneklerin olduğuna AYMAK lazım. Veya zaten biliniyor da tercih edilmiyor ise kişinin başka seçeneği olmadığını söyleme yalanından kurtulması lazım; böylece şunu diyebilir: “başka seçenekler vardı ancak bedeli çok pahalıydı bana göre ve ben de burada kalmayı seçtim, bu benim kararımdı!” evet amenna bu harika, karar kılıcının kestiği yara acımaz. Kendine acıyamazsan ve bu durumda canın acırsa bile şöyle dersin “kendim ettim kendim buldum, istersem burdan çıkmak için yeni bir karar verebilirim”. Ancak bu aşamadan sonra seçenekler arasında karar verebilmenin mekanizmasına geçebiliriz 🙂 ** “Çapkın…