Dünyanın geleceği ne olacak babında düşünenler, bilimsel çıkarımlar yapanlar, medyumlar ve vizyonerler her zaman olmuştur. Herkes işlevi ve merakı yönünde çalışıyor. Bu normal ve güzel bence. Zaten bu tür çıkarımların içinde genel tasvip görenler de gelecek denilen gerçekliklerin netleşmesinin önemli bir etkeni. Son yıllardaki gözlemlerim sanki mantıklı çıkarımların pek de oluşa yansımadıkları yönünde. Sebebini de bütün bu çabaların lineer sistemle yapılmaya çalışılması olarak görüyorum. Bu da çok doğal, çok boyutluluğu sindirebilmek zaman alacak. İşin doğası bu, geçişler bir süreç meselesi. Benim şöyle bir görüm var, Dünya gezegeni yaşayan bir varlık olarak beşinci boyut titreşimine geçti. Bu durumda onun üzerinde/içinde yaşayan bilinçli varlıkların yaşayabilecekleri alt düzey titreşim dördüncü boyut olmalı. Bu ne demektir; dördüncü boyut olan zamanı kendilerine katmış olan bir insanlık yaşayabilecek bu gezegende artık. Bunun çok ilginç gelişmelere gebe olduğu aşikar. Bir kere doğarken 3.boyut titreşiminde gerekli şart olan “unutma perdesi” kalkıyor: Çünkü yeni varlıklar için zaman bir değişken değil kendilerine dahil bir boyut. Son yıllarda bunu doğrular biçimde çocuklar ve olaylar sıkça rastlanmaya başladı. Bütün bunlar olurken beşinci boyut varlığı gezegen, kendisi ve mütemmim cüzleri için neler hazırlıyor tahmin etmek için çabalamak lazım, Üç boyutun üzerinde bi şeyleri nasıl tahmin edeceğiz lineer düşünce biçimiyle değil herhalde. Her zaman…