Basit yaşa ki başkaları da varolabilsin.
Gandi
Bugün uzun uzun sessiz hasbihal ettik, içime; onların bizim dünyaya paralel bi gerçeklikte bizim yankımız olarak bambaşka akıl hayal edilmez bi hayat sürdükleri doğdu. Bilmem gerçek midir ama ne fark eder.
*
Sosyal medyada pek çok provakatif- doğru olmayan bilgi de paylaşılıyormuş diyor komşular, amcalar teyzeler. Bunları söyleyenler doğal olarak tek yönlü kalıp medya kullananlar ve bu edindikleri bilgiyi de oradan alıyorlar. Bu arada tek yönlü çıkmaz sokak medyasında yayınlanan her kelimeyi de doğru zannediyorlar.
Sosyal medya denilen paylaşım, karşılıklı ve yaşayan bir etkileşim içinde her şeyin olması gayet normaldir çünkü bu platformlar yaşamın sudaki aksi gibi. Eğer yaşamda her şeyin var olduğunu hele bir de tam yerli yerinde olduğunu düşünüyorsanız zaten “doğru olmayan bilgiler varmış!” size hiç de tuhaf gelmez
Aslında mesele yine ve hep aynı: “biz muhakememizi sezgilerimizi işletip yorulmayalım evladım, bizim yerimize birileri bu işleri yapsın, koysun sofraya, rahat rahat zevkle seyredelim, yiyelim,içelim, şüphesiz güvenceyle teslim olalım bu sisteme, bu kişiye”
Açıkça söylenmese de isteğin bu olduğu öyle açık ki! Kulluk mantığı mı denir ya da daha güzel ve süslü psikolojik bi karşılığı var mıdır? Vardır tabi
Buna “cemaatçilik denebilir mi? Olabilir ama bunun din terimi olan cemaat ile ilişkisi yok. Örneğin benim annem bilim dinine inanan emekli bi öğretmendir ve aynen yukarıda yazdığım teyzeler amcalar içinde olan biri. Üstelik bitmek tükenmek bilmez-maşallah-bi enerjisi de vardı, rkatiyen tembel değildir. Sanırım devletçilik denen bi kavramın yeniden ele alınması lazım nedir ne değildir diyerek
Bu davranış biçimi hem genetik hem de ulusal kültür bazında zerrelerimiz içinde yer alıyor. Eminim haklı sebeplere de dayanıyor. Hayatta kalmanın kesinkes gurupla olabilmek anlamına geldiği çağlardan geliyor ki şu anda hoşumuza giden bu protesto -gezi parkı dayanışması- bile bi gurup hareketi olabildiği için hayatta kalabiliyor! Mesele galiba hem gurup olabilme hem de kendini yok etmeme kavşağında gizli
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…
View Comments
Kozmik bir teyze olarak düşüncelerimi paylaşmak istedim.
GEZİ PARKI EYLEMLERİ BİRDENBİRE NASIL YAYILABİLDİ
EİNSTEİN BİLİYOR
DÜŞÜNCE DALGALARININ GÜCÜ
Madde ile düşünceyi ayırmak yanılgısı birçok şeyin karanlıkta kalmasına neden olmaktadır.
Albert Einstein, Niels Bohr, Louis De Broglie, Erwin Schroedinger, Werner Heisenberg, Paul Adrian Maurica Dirac ve Wolfgang Pauli daha biçok bilim adamı bunu kanıtlamaya uğraşmışlar ve bu çalışmalarından dolayı Nobel almışlardır.
Nobel alan çalışmalarında Işığın, uzayda yol alırken dalga gibi, önüne engel çıkınca aktif bir parçacık gibi davrandığını.
Bir başka deyişle ışığın, önüne bir engel çıkana kadar bir enerji şekline büründüğünü, bir engelle karşılaştığında. Sanki maddesel bir varlığı varmış gibi, kum tanelerini andıran parçacıklar halini aldığını ispatlamışlardır.
KUM TANECİKLERİNİN GÜCÜ
DÜŞÜNCE AYNI ZAMANDA MADDEDİR
Sevgiler
Kozmik teyzeye selam olsun, teşekkürler