Taos kasabasının 2 mil kadar kuzeyinde bu kasabaya da adını veren Taos Pueblo (Yerlilerin Köyü) bulunuyor. Bugün açıkhava müzesi konumundaki pueblo aynı zamanda Amerika’nın bilinen en eski yerleşim birimlerinden biri. Tiwa dilini konuşan Taos kabilesi, bu bölgedeki Pueblo yerlilerinin günümüzdeki devamı. Kendileriyle birlikte Acoma ve Hopi kabilelerinin atalarının Ancestral Puebloans olarak bilinen kıtanın ilk insanlarına uzandığı yapılan araştırmalarca kanıtlanmış.
Amerikanın en eski yerleşim birimlerinden olan Taos’un geçmişi bin yıl öncesine dayanıyor. Hwy-68 ile ulaştığımız köy tamamen yerlilerin denetiminde. Amerikan kanunlarının girmediği özerk bölgelerden biri. Bu yüzden genelde alışık olduğumuz kurallar bu köy sınırları içinde geçerli değil. Kuralları yerli polisler uyguluyor ve bölge yine yerliler tarafından belirlenen bir komite tarafından denetleniyor. Saat 08:00 ile 17:00 arasında köyü ziyaret etmek serbest. Bunun için 20 dolarlık bir ücret ödemek yeterli.
Biletlerimizi alıp köy alanına adımımızı attığımızda yüzyıllar öncesine giden bir zaman yolculuğu da başlıyor. Hemen solumuzda yerlilerin mezarlığı bulunuyor. Fotoğraf çekmek ve yaklaşmak yasak. Kutsal bölge konumunda. Dar yolun her iki tarafında tek katlı toprak binalar bulunuyor. Genellikle her cepheye bir küçük pencere düşüyor. Bazı binaların içinde hediyelik eşyalar satılıyor, içeri girip binaların iç yapılarını incelemek serbest. Dikkat etmemz gereken en önemli kuralların başında izinsiz fotoğraf konusu geliyor. Hiçbir yerli fotoğrafının çekilmesini istemiyor, kendi inançlarına göre bir tür uğursuzluk anlamı taşıyor fotoğraf. Köyün belirlenen bir yürüyüş hattı olduğunu öğreniyoruz. Bu hattın dışına çıkıp sokak aralarına girmemiz de yasak. Ayrıca yazılı kural olmasa da yerliler sanki kendileriyle konuşulmasını da istemiyor gibiler.
Rio Pueblo de Taos deresi köyü Hlaauma ve Hlaukkwima olarak ikiye ayırıyor. Evlerin tamamının 18 yüzyılın başlangıcındaki ünlü Pueblo Ayaklanması’ndan sonra yapıldığı tahmin ediliyor. Binaların çoğunda kare biçimindeki ikinci katlar bulunuyor ve bu katlara duvarlara dayanan merdivenlerle erişiliyor. Hlaauma adı verilen kuzey bölgesinde 4 – 5 kata varan yükseklikte yapılar gözümüze ilişiyor. Bu yapıların köyün savunmasında savaşçılar tarafından kullanıldığını öğreniyoruz.
Pueblo’nun tamamında elektrik ve su kullanılmıyor. Bu binalarda tuvalet bulunmadığını da öğreniyorz. Pueblo su ihtiyacını Rio Pueblo de Taos deresinde sağlıyor. Bir zamanlar 3 bin yerlinin barındığı Pueblo da bugün yaklaşık 10 ailenin yaşadığını öğreniyoruz. Diğerleri Pueblo’yu çevreleyen alanlarda, yeni evlerinde yaşamlarını sürdürüyor.
-Devam edecek-
http://www.uzaklar.com/content/view/766/370/
Not: Bu konuyu bi yere vardıracağım, sürpriz mi bilmiyorum ama bana göre hoş 🙂
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…
View Comments
bu yazınızı beğendim...
ben de bir carlos castaneda hayranıyım...
Uzun süredir de metefizikle amatör olarak ilgilenmekteyim....