Öyle Bir Yer olsun ki…

Öyle bir yer olsun ki yaşadığım yer;

Göz alabildiğine yeşil ve mavi

Kelebekler de tabii, gökkuşağı renginde

Vücudum bana ağır gelmesin,

Sürüklemeyeyim onu ardımdan.

Her neyi beğenirsem ona

Konukluk edeyim bir süre

Bazen bir ağaca, bir tavşana

Ya da bir adamın içine

Taşınayım.

Oh ne güzel dünya

Kira yok, kontrat yok.

 

Aşk olsun yine yapıştırıcımız

Dirimin sevinci, annemin şefkati

Çocuklar hepimizin olsun

Binalarımız büyülü taştan

Kendiliğinden ışıyan.

Vivaldi çalsın, ya da Shopen

Yumuşak bulutlardan dökülsün mısralar

Yağmur gibi ıslatsın ruhumuzu

İçimizden çiçekler fışkırsın

Dokunarak, koklaşarak ve öpüşerek

İletişim kuralım, bizden önce

Renklerimiz erişsin gideceğimiz yere.

 

Dallarda rengarenk kokulu meyveler

Yalnızca istediğimiz işleri yapalım

Yakınlaşan yıldızları seyredelim

Jüpitere gidelim, yıllık iznimizde

Zaman öyle yavaşlamış olsun ki

Biz hiç fark etmeyelim eskiyeni

Geceleri bahçede ateş yakıp sevişelim

Midelerimiz küçülsün, yemek için

Meyveler yetsin, tükenmeyen

Dallarında.

Bir daha ASLA biriktirmek

Zorunda kalmayalım.

 

Can kulağı ile dinleyelim

Bilgelerimizi, söyleşelim nazikçe

dokunalım ruhlarımıza

En nadide mücevhermiş gibi.

Birleşik olmanın hazzına varalım

Amacımız vermek olsun

Daha çok verebilmek için seyyah olalım

Evrende, ihtiyacı olan yerler bulalım.

Kahkahalar ve cıvıltılar içinde

Yaşam sonsuzca uzatılmış

Kendini verme duygusu

Coşkulu ve dingin bir orgazm olsun.

 

 Sa

 

02.03.04

 

 ***

 

Uçacağız kuş sürüleri gibi

Rüzgar yanağımızda olacak

Konacağız denizin üzerine

Islağı ayağımızda

 

Gökkubbe yaklaşmış, rengarenk

Hafif jöle kıvamında

İstersek dokunacak, istersek

Yıkanacağız içinde.

Kiminin şiirleri, kiminin şarkıları

Duyulacak yağmur çiselerken

Vecd içinde dinleyeceğiz kendimiz olanı

Eksik bir parçamız olmayacak artık

Tam ve bütün olacağız

Her şeyimizle.

 

Bulutlardan resimler, heykeller

Yapma sırası bekleyeceğiz

Her gün başka bir gök yüzü

Seyredeceğiz.

Midyeler, şeytan minareleri toplayıp

Okyanusların müziğini dinleyeceğiz.

İstersek onlara taşınıp, bestenin

Kendi olacağız.

Öğretmenlerimizin izinde, yeni

Dünyalar yaratacağız sırf oyun olsun diye

Çalışıp çabalayacağız.

Eserlerimizi yarıştıracağız

Ve her zaman başkasının eserine

Aşık olacağız.

 

En güzeli de yunuslarla sohbet olacak

Bitmez tükenmez hikayeler anlatacaklar

İnsana ve aşka dair

Çok şey öğreneceğiz onlardan.

Dalgalardan heykeller oyacağız

Bu sebeple deniz de her yeni gün

Başka bir deniz olacak.

Kendimizi bir adak gibi sunacağız.

Kelimelerin keskinliğine kulak asmayacağız

Gönülden gönüle rengarenk bir

Musikiyle konuşacağız.

İçimizden geçen dışımızda

Ve anında vücud bulacağından

Ağaçları kesmeyeceğiz artık

Kağıtla işimiz kalmayacak.

İçimiz ve dışımız karışıp gidecek

Derin ummana.

 

 Sa

 

02.03.04

6 Yorumlar

  1. says:

    “öyle bir yer olsun ki”şiirini çok sevdim
    şiir bitene kadar öyle bir yere gidip geldim…
    teşekkürler…

  2. nurcan says:

    Bu şiir çok hoş.Yanımıza sevdiklerimizi de alıp gidelim öyle bir yere.Yüreğinize sağlık.

  3. says:

    Teşekkürler arkadaşlar, gerçekten de okudukça insanın içini titreten bi şey bu, demek ki çok saf ve duru bir anda yürekten kopup gelmiş.

  4. says:

    Çok hoş bir şiir.Cenneti tasvir ediyor. Ölümden sonraki sonsuz hayatı anlatıyor.Tabi cennete gidecekler için diye düşünüyorum.

  5. says:

    Teşekkürler Tümen kardeş, hatta ölmeden de yaşayabiliriz belki orda 🙂
    “Yeni Dünya’da olmasını istediklerimiz” başlığına da bi göz atmanızı rica edeceğim.

Sibel için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir