Sibel Ölülere Yedi Vaaz’dan
“Ölüler aradıklarını bulamadıkları Kudüs’ten geri geldiler. Benden içeriye kabul istediler, onlara öğretmemi istediler, ben de onlara öğrettim.
Beni Dinleyin: Hiçlikle başlıyorum. Hiçlik tamlıkla aynı şeydir. Sonsuz halinde tamlık boşlukla aynı şeydir. Hiçlik hem boştur hem tamdır. Hiçlik hakkında pekala başka şeyler de söylenebilir, yani beyaz ya da siyah olduğu, var olduğu ya da var olmadığı. Sonsuz olanın, ebedi ve ezeli olanın niteliği yoktur, çünkü bütün niteliklere sahiptir.” G.Jung
Yaklaşık ondört sene önce öğle saatlerinde arkadaşım ile evde sigaralarımızı içtikten sonra kanepede uzanmış gözler kapalı,zihnimde aşık olduğum kişinin tüm anlarını sinema filmi şeridi gibi teker teker geçiriyordum.Bundan büyük mutluluk duyuyordum.Birden film şeridi kesilip başka görüntüler belirdi.Sevdiğim kişi kuyuda bir sepette beni kurtar diye sesleniyordu.Sepette ev arkadaşı yanında oturmuş sesini çıkarmıyordu. Sepetin ipi ellerimde yukarı doğru çekiyordum. Sonrası boynuma sarılıyordu.
Arkadaşım ile dışarı gezmeye çıktık.Kaldırımda serili , kitap satan bir yerde duraksadım. Kitaplardan biri yansıma yaptı gördüğüm düş ile ilgili.”Hiçbir aşk…Hiçbir ölüm… İnci Aral’ın kitabıydı.Gördüğüm düş ile kitabın konusu arasında bir bağlantı vardı.Hiçbir -kelimesi kafamda soru işaretleri bırakmıştı.
Jung’un belirttiği hiçlik kavramanı anlayamadım:(
Peki o kitabı alıp okudunuz mu?
Hiçlik kavramının anlayamadığınız hususu nedir, belki ben aracı olabilirim anlaşılmasına.
Evet kitabı alıp okumuştum.Böyle bir kavramın -hiçbir-bana vereceği mesajın ne olduğu kafamı kurcalamıştı o zaman.Hiçlik kavramı herşeyini kaybetmek anlamıyla zihnimde var.Başka anlamını bilemiyorum.
Bir şeyin nitellikleri sonsuzsa onu ayrıp sınıflayamazsınız o hem tam (faraziye olarak) hem de hiç olacaktır. Kuantum fiziği buna sınırsız potansiyeller denizi diyor.
Sınırsız potansiyeller taşır evet ama adı üstünde yalnızca potansiyeldir, kendiliğinden bildiğimiz varlığa dönüşmez, insan ya da başka bilinçli varlıkların katkısına muhtaçtır. Grçi onda muhtaçlık da yoktur, yaradılışın ikili doğasını anlatabilmek için bizlerin başvurmak zorunda kaldığı bir kelimedir bu muhtaçlık.
Acaba daha anlaşılabilir oldu mu?
Bir ağacın baharda uyanması,yaprak ve dal vermesi, meyvelerini olgunlaştırması ,topraktan özsuyu alması ve kışın uyaması gibi tüm faaliyetleri sağlayan sınızrsız potansiyel gibi mi ?
Evet, bu ve vereceğiniz her örneğin potansiyeli o tanımlanamazdan tam ve hiç olandan gelir (en azından şu anda çıkarsayabildiğimiz bu), buna kimisi süper zeka, kimi tanrı, kuantum fiziği sınırsız potansiyeller denizi, ben de Allah diyorum.:)
İnsan varoldukça bunun tanımının değişeceği görünüyor.Açıklamalarınız için teşekkür ederim.
Biz zaten ne geçmiş ne de gelecek hakkında bişey bilmiyoruz fakat insan egosu bunu kabule yanaşmıyor. Bizim çıkarsamalarımız yalnız ve sadece şu an’a dairdir.
Ben teşekkür ederim sorular için.
Sitenizde biraz okuyunca merak ettim kitabı ve şöyle bir versiyonunu buldum. http://bit.ly/1EHaicc Çok ilginç bir metin doğrusu. Bulmamı sağladığınız için teşekkür ederim.
Evet onu okumuştum.