Odaklanma ihtiyacı neye dönüşüyor?

O kadar çok ilgi çekici şey var ki, insanın odağını bir noktada sabitlemesi artık benim için bile güçleşti (konsantrasyonum doğuştan pek iyi olmuştur), sebebi ise odaklandığım konu sabit değil ki benim dikkatim sabitlenebilsin! Sanırım giderek lineerde kalmak için çaba sarfetmek gerekecek, ya da ipin ucunu salacağız, çok boyutluluğun içindeki şeyler birbirimizi görür anlar hale geleceğiz, gerçekten bilemiyorum 🙂 Günaydın sevgili frekanslar. Aloha

Mucize, ancak onu bir mucize olarak görmeye hazırlıklı olanlara görünür, diğerleri için görünür değildir, o yüzden de yoktur; aslında nesnelerin ve günlük olayların içinde gizlenir. Eliade

*

Aloha arkadaşlar, dün (31 Mart) bugün bedeninde farklı şeyler hissedenler oldu mu? Bunları konuşmamızda fayda var, dış rüyamızda bir hareketlenme oldu, belirgin bir değişimin alanına girdik. Doğrusu bunu ilk kez 99 depreminden sonra (oysa deprem olayını yaşamadım bile mesafe olarak çok uzaktaydım), ikinci kez 11 Eylül olayında ve üçüncü kez de bir haftadır, özellikle dün pik yapar biçimde hissettim. Elbet bunların etkileşimleri ve gözle görülür hale gelmesi dalgalar halinde zaman içinde önümüzde belirecek.
Sizden özellikle 11 Nisana kadar çok derin nefes egzersizleri yapmanızı, çok bol su içmenizi ve bedensel ve diğer tepkilerinizi dikkatle izlemenizi ve mümkün olduğu kadar bizimle paylaşmanızı rica ediyorum.

*

Bu gece oldukça uzun ve detaylı rüyalar gördüm, hayrolsun.

Hatırladığım en belirgin şeyler şunlar oldu: Büyük bir şehrin dışında ancak yakınlarındayım, yanımda tanımadığım üç beş kişi var (bu şehir bilmediğim bir yer gibi, bulunduğum yerden gri ve tam şekillenmemiş devasa kütlesi tam belirgin olmasa da görülebiliyor.) Bazı sinyal sıkıntıları çekiyoruz. benim çevrede küçük çantalarım var ve bunların içlerinde muhtelif sinyal alıcı vericiler var fakat tam o an için bir netlik yok. Karışıklığın benim henüz tam yerleşmemişliğimle ilgisi olabilir sanki çünkü nedense bu durumun sorumluluğunu taşıyorum.

Sonra havada oldukça yüksekte bir köpek beliriyor, uçarak üzerimize doğru iniyor. Beyaz uzunca tüylü küçükten irice cins bir köpek. Tam üzerime inecekmiş gibi yavaşça düşüyor, biraz tedirgin oluyorum ve nihayet gerçekten tam benim üzerime boynuma adeta konuyor, hiç bir sarsıntı olmuyor. Yakınımdaki kişilerde tanık oluyor ve biraz heyecanlanıyorlar. Köpek konuşuyor! Ama hepimiz için normal bir durum bu kimse yadırgamıyor. Şehirden geldiğini anlıyoruz ve bize sinyallerle ilgili bazı bilgiler veriyor. Sonra ben daha önce açmadığım bazı çantaları da açıp doğru sinyali veren aleti buluyorum. Tekrar bağlantıyı sağlıyoruz, her şey normalleşiyor.

Bir başka sahne de oldukça ilginç; geniş bir umumi tuvalet alanı fakat bizdekilere hiç benzemiyor, yerler krem beyaz halılarla kaplı, burada birçok duş tuvalet ve üst değiştirme kabinleri var. Gece veya sabah çok erken içeride sadece genç bir kadın var ve sereserpe yerde uyuyor (güzel uzun bacakları çıplak). etrafta dağınık bir şekilde öbek öbek eşyaları saçılmış. Bizdeki umumi tuvaletlere ayakkabıyla basmaktan bile huzursuz oluruz (pistir) bir de şuna bak diyorum içimden; demek ki evsizler, ihtiyacı olanlar gelip buralarda uyuyabiliyorlar…

Daha çok şey vardı bu gece ama aklımda sadece bu sahneler kalmış 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir