Neden bilmek istiyorsun?

Bilincin iştahı bazen beni korkutuyor.
Neden bilmek istiyorsun?
Otur taze toplanmış çileğini ye!
Yansımalarını görmek bazen çok sıkıcı olabiliyor, hatta usandırıcı
Evrensel aldanış: maya
Karanlıkta yılan sandığın, aydınlıkta bir ip. Korkun da, kaygın da bir vehim: Maya.
Bildiğin illüzyon. Gerçeği örten bir nevi tül. Gerçeği anlama vehmi, bu vehmi sağlayan da tanrı kavramı.
Maya öyle güzel bir şeydir ki, öyle de kandırıkçıdır ki

Dört yıl önce şöyle demişim (muhtemeldir ki cik cik sevinçle öttüğüm bir gündü):

Bu konuda (kişiliği oluşturan ve 0-7 yaş arasında atılan temel varsayımlar ve inançların tespit edilmesi), rüyaların analiz edilmesi (rüya görüşmeciliği) gerçek anlamda yapılabilirse insana büyük ivme kazandırır ancak bundan sonradır ki insan günlük olağan hayatının da bir rüya (mutabakat rüyası) olduğunu kavrar ve onu da aynen rüyaları çözme tekniği ile inceler. Tabi bu konuda kişinin güvendiği ve yöntem bilen birinden destek almak şarttır. Sebebi ise insanın kendini görmeye/duymaya sınırladığı bir şeyi kendine hatırlatmasının pratikte mümkün olmamasıdır.
İşte bu sebeple Gurdjieff usta hapishaneden kaçmanın kurallarını yazmıştır. İşte bu sebeple insanlar kendi hayat deneyimlerini anlatırlar, yazarlar. İşte bu sebeple her zaman gizem okulları, farkındalık konusunu işleyen inanç toplulukları olmuştur. İşte bu sebeple mürid mürşid ilişkisinden vazgeçilemez. İşte bu sebeple ben, boşluğa basamak dizenlere saygı ve sevgimi dile getirmekten bıkmam.

*

Alakasız belki ama eskilerden bir söylenti:

Anlaşılmaz dedim…
Anneannem anlatmış:
eski zamanda bir gün, gelin kaynana oturup koca bir tencere yaprak sarmışlar. Gelin şunun bir tadına bakayım deyip bi tane yemiş, sonra gidip gidip bir tane daha atmış ağzına. Derken akşam olmuş erkekler eve gelmiş sofra kurulmuş, kaynana tencerenin kapağını açınca bir de ne görsün yemeğin yarısı yok!
“amaaannn ne oldu bu yemeğe” diye feryat etmiş
Gelin de utana sıkıla “tek tek yedim, anlaşılmaz dedim” demiş
*
not: gerçi birbiriyle tamamen alakasız bir şey bulmak mümkün değil :)))
Bir arkadaşım, Tanrı neden bizim planlarımıza güler DİYE SORMUŞTU?
Uzun anlatmak istemedim, biz batı kültürü alanların hepsi Aristo mantığının üzerine yapılanmış, temel aynı kaldıkça üzerinde ne yapsan pek plana uymuyor, imar affına mı başvursak dedim, güldük.
Bu şeyler parmağına dola dola gül!
Ana beni niye verdin çocuğa Oynar oynar taş doldurur kucağa
Sibel

Recent Posts

fibromiyalji dünyada ne zaman başladı?

Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…

2 ay ago

Urban Shaman – şehir şamanı ders notları 1

4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman  araştırmacısı, kendisi bir şaman…

2 ay ago

Sibel Atasoy kimdir sorusuna cevap bulmak!

Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…

1 yıl ago

Açken Diplama işe yaramaz

#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…

1 yıl ago

Asimov, bir zaman yolcusu muydu?

Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…

1 yıl ago

Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3

önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…

1 yıl ago