Bütün gün rüzgâr esti, nerdeydin sen?
Komşu evlerden rüzgâr çanlarının sesleri geliyor
Hepsi ayrı tonda, incesi var acıklısı var
Bazıları pes perdeden tok tok tok geliyor
Gece oldu hala rüzgâr var, nerdeydin sen?
Bu denli kalpsiz olabilir misin? Olabilir misiniz?
Beş milyar yıl sonra güneşimiz patladığında
Söyle o zamana kadar gelir misin? Gelecek misiniz?
Hadi git gerçekten ne istiyorsan onu yap
Hep böyle demedim mi ben sana? Demedim mi size
Günlerdir rüzgâr esiyor, acımasızca çarpıyor kapıları
Soğuk değil yine de üşüme geldi bana
Midemin üstünde bir serinlik var son zamanlarda
Rüzgâr çanları öyle güzel ki, hadi gel de kulak ver
Yalnızca istediğini yap, sonuna kadar masum kal
Demedim mi sana hep, masumlar yıkılamaz
Ah gölgeler öyle güzelsiniz ki, öyle gizemli
Ve sitemkâr bazen
Ne zaman geleceksin, beş milyar yıl kaldı
Biliyorsun zaman dar, rüzgâr da hiç durmadı.
s.a
07.09.2009 – Bodrum
Bir alay duygu karışmış, çokca özlem.. Etkileyici..
Evet benim bile şaşırdığım işaretler saklanmış oraya buraya 🙂
Görebildiniz mi bilemiyorum, hayır, bunu anlayın yeter, bırakın dilenmeyi sayıklamıyorum bile, ısrar ediyorum o kadar, tutturmuşsunuz, diliniz mi sürçüyor ne, yuvarlanıyor işteler, belkiler ve farketmezler, umutluluk mu pekiştiriyorsunuz, zincirleme cümleleriniz sızıyor, yoksa benim için de farketmiyor zaten, böylece uyanmadan kalkabiliyorsunuz, hani bir uyur-gezermişiz gibi…
Uyanmadan kalkabiliyorum evet, korkuyorumdur belki uyanmaktan? Siz uyandınız mı?
Göndermiş olduğum, bir kaç sene öncesine ait yazmış olduğum bir yazıydı. Şiirinizi okuduktan sonra, birden tekrar aklıma geldi. Burada paylaşmak istedim.
Uyanma ile ilgili sorunuza gelince, “gözlerimi açtığım yerde bu kadar zorlanmamalıyım, bir yerlerde yanlış yapıyorum”, diye düşünüyorum.
Doğrudur, zorlandığınız yolu değiştirseniz?