“Ne sürer dağa tırmanmak?Kırk yıl. Esmerdir yerli klavuzlar; ufak tefek, yürekli, kaypak. Rüşvet almazlar.
Kuzey yüzünü mü önerirsiniz? Kaş çatıyor bütün yüzler; seçin öyleyse. Seyyahlar, kendi yolculuklarını anlatırlar, sizinkini değil. Basılacak sağlam yerleri saklamaz buz. Kayaları okuyun. Onlar sözü yaşar.
Ve zirvede? Durursunuz.
Derler ki buradan görülebilirmiş şehir. Bilmiyorum.
Aşağı bakarsınız. Garip gelir yukarı bakmıyor olmamak; emin olamazsınız ne gördüğünüzden.
Kimisi şehir bu der; başkaları daha uzak bir Âlem sezer. Klavuzlar döner. Omuzlayın çantanızı, giyin ceketinizi. Buradan aşağı ne bir iz var, ne bir amaç, ne bir yol, ne de yollar.
Akşamın o uçsuz bucaksız inişinde, o altın renkli pusun ta içinde, bir kıpırtı, bir ışıltı belki:
Dalgalar mı, kuleler mi, tepeler mi? Uzak, uzak. Değişti kayaların dili. Bilirdim bir zamanlar ne dediklerini.
Ne sürer iniş?”
(Everest; Kadınlar Rüyalar Ejderhalar)
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…