Kutup (Paradigma) Kayması

Öner Döşer 28 Kasım, 11:49
Tanıtım Yazısı

Manyetik alan dünyamız için çok önemlidir. Hatta yeryüzündeki yaşamın ona bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Dünya’nın manyetik alanı, bizi uzaydaki zararlı ışınımdan korumaktadır. Yeryüzünde ve denizlerde yaşayan birçok canlı, yönlerini bulabilmek için manyetik alandan yararlanıyor.

Manyetik alan şiddetinde, son birkaç yüzyılda hızlı düşüş gözlemlenmektedir. Böyle bir düşüş, bir kutup tersinmesi öncesinde gerçekleşen tipik bir durum olarak görülmektedir. Manyetik alanın şiddetinde ve biçiminde oluşacak değişiklikler, yüklü parçacıkların atmosfere giriş biçimini de etkileyecek ki bu da yeryüzüne ulaşan zararlı ışınımın önemli ölçüde artmasına sebep olabilecek. Bu durum da atmosferdeki ozonun bozunmasına yol açabilecek ki bu şartlarda morötesi ışınımın yeryüzüne daha fazla ulaşması kaçınılmaz olacak. Bazı bilim adamları, belli periyotlarda canlıların büyük bölümünün soyunun tükenmesini manyetik kutupların değişim sürecine bağlıyorlar.

Bilim adamlarına göre, muhtemel bir manyetik tersinme sırasında, en büyük zorluğu yaşayacak olan insan nesli olacak. Zira özellikle son zamanlarda iyice bağımlı olduğu teknolojinin önemli ölçüde zarar görmesi, belki de bir süre için devre dışı kalması söz konusu olabilir. Manyetik alanın çok zayıflaması halinde, yeryüzüne ulaşacak yüklü parçacıkların iletişim hatlarına ve yörüngede dolanan uydulara büyük zararlar vermesi kaçınılmaz olarak görülüyor. Güneş’ten ve uzay boşluğundan kaynaklanacak aşırı radyasyonun kansere ve hatta genetik mutasyonlara sebep olabileceği söyleniyor. Bazı bilim adamları ise bu kadar kötümser değil. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden jeofizikçi Joseph L. Kirschvink’e göre “tersinmelerin bir biyolojik etkisi olsa bile, anlaşılıyor ki bizler, bunu atlatabilmek için evrilmişiz”. Sevindirici bir diğer haberse, manyetik alanın ancak geçici olarak ortadan kalkması!

Rusya Kara Kuvvetleri’ne bağlı olarak askeri amaçlı fizik gözlemi yapan bir enstitü, Şubat 2002’de sansasyonel bir tespit yaptığını açıklayarak, dünyanın jeomanyetik kutuplarının 200 kilometre kaydığını duyurmuştu. Yine 2002 yılının Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında Nature, Science, Scientific American, and New Scientist gibi yayın organlarında yayınlanan raporlarda manyetik değişim süreci içinde olduğumuz ifade edildi. Günümüzde, artık kutup tersinmelerinin zamanı konusunda tahmin yapabilecek programlar oldukça geliştirilmiş durumda. Bilim insanları, yeni bir tersinmenin eşiğine gelmiş olabileceğimizi söylüyorlar; hatta birçoklarına göre, bu süreç çoktan başladı bile. Bazıları, Grönland ve Antarktika’daki buz kütlelerine bakarak bunun yakın bir zaman içinde gerçekleşebileceğini söylüyorlar.

Konu ile ilgili pek çok araştırma yazısı ve kitap okudum. Bunların içerisinde Dünya’mızın Güneş’ten alacağı büyük bir ışının, onun adeta bir kısa devre yapıp manyetik kutup değişimi yaşayacağını öne süren, hatta bunun Dünya’nın dönüşünü durdurup sonra onu tersine döndürebileceğini iddia eden yazarlar da var. Güneş fizikçileri, güneş aktivitesinin 2012’de rekor düzeyde artacağı dönemde, manyetik alanın da zayıflaması dolayısıyla daha fazla zarar görebileceğimiz konusunda fikir birliği içerisindeler.

Birçok araştırmacı ve yazar, manyetik kutupların kaymasının yakın olduğunu söylüyorlar. Bazılarına göre, farkındalık düzeyi ile manyetizma arasında bir korelasyon var. Bazılarına göre, aslında manyetik kutupların kayması, insanlığın bilincinde büyük bir değişikliğin ifadesi ve dünyayı dengeye sokacak şeylerden biri. Bazılarına göre insan bilinci, Dünya’yı uzay içinde dengeye koymak üzere jeofiziksel ve astrofiziksel faktörler matrisi ile etkileşim içindedir. Kutup kayması, Güneş aktiviteleri gibi yaşamı üzerinde büyük değişim yaratacak fenomenleri tetiklemesi veya önlemesi gibi durumları da yönlendirebilecek bilinç düzeyine sahip olabilir. Başta Edgar Cayce olmak üzere, psişik güçlere sahip olan kişilerin söylediklerine, göre insanoğlunun yarattığı düşünce formları depremler, volkanlar, jeolojik aktiviteler ve iklim değişikliği gibi konuların arkasında yatan etkenlerle ilişkilidir.

Astrolojik perspektiften bu süreci inledim ve araştırmacıların görüşleriyle karşılaştırarak, nasıl bir sürece doğru ilerlemekte olduğumuza dair bazı fikirler edindim. Seminerde, bu görüşlerimi katılımcılarla paylaşacağım. İlerlemekte olduğumuz bu önemli süreç hakkında, ne kadar çok doğru bilgi edinirsek, o kadar iyi hazırlanırız düşüncesindeyim…
2012 süreciyle ilgili ortaya atılan pek çok teorinin odak noktasında Güneş aktiviteleri ve kutup kayması bulunuyor olması ister istemez beni, tüm bu konuların astrolojik olarak öngörülebilirliği ve zamanlaması üzerinde çalışmaya itti. Tespitlerimi, 19 Aralık 2009’da düzenleyeceğim “Kutup (Paradigma) Kayması ve Astrolojik İşaretler” başlıklı seminerde katılımcılarla paylaşacağım. Her seviyede katılımcının rahatlıkla anlayabileceği şekilde hazırlanan seminerde, şu konu başlıklarına odaklanacağım:

• Manyetik kutupların yer değiştirmesi teorisi nedir?
• Bilim adamları bu konuda ne düşünüyorlar?
• Güneş aktiviteleri, Venüs geçişi ve kutup kayması arasında bağlantı var mı?
• Maya ve Hopi kehanetleri kutup kayması öngörüyor mu?
• Kutuplar kaysa dünyanın sonu mu gelir?
• Manyetik alanın insan sağlığı ve farkındalık düzeyi arasındaki korelasyon nedir?
•İnsanoğlunun bu süreci etkileme şansı var mıdır?
• Astrolojik işaretler bize tüm bu konularla ilgili neler söylüyor?

Kontenjanımız kısıtlı olduğundan, katılmak isteyenlerin [email protected] adresine ya da 0216 386 73 96 veya 0216 358 12 23 numaralı telefonlara ön kayıt yaptırmaları rica olunur.

Konu Başlığı: Kutup (Paradigma) Kayması ve Astrolojik İşaretler
Konuşmacı: Öner Döşer
Tarih: 19 Aralık 2009 Cumartesi
Saat: 15:30-18:00 arası
Yer: Astroloji Okulu, Caddebostan
Ücret: 40 TL (Astroloji Okulu öğrencilerine 35 TL)
Adres: Bağdat cad. No:284 Canoğlu apt. K:3 D:20 Caddebostan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir