“Taraftarlık” hiç bir insanın hak etmediği ayrımcı ve köleleştirici bir konumdur.
İnsanın kendine verilmiş muhteşem kabiliyetleri ve özgür iradesini hiçe saymak ve zaman içinde bütün bu hediyelerin dumura uğratılması anlamına gelir.
Her birey hayatı boyunca yapabileceğinin en iyisini ya da ona yakınını yapıyor zaten. Ruhsal, blinçsel ya da daha sübtil arayışlar, katı gerçeklikten doymuşlukla ilgilidir, ihtiyaçlarımız bizleri niyetimiz doğrultusunda yönetiyor, bunu unutmayalım. Eğer unutursak, kibirli bir elit tabaka oluşuyor, sanki daha sübtil, ruhani şeylerle ya da belli bir partiyle ya da futbol takımıyla ilgilenmek kutsalmış ve onlar bunu yapabiliyorlarmış gibi! Herhangi bi şeyin kutsallığa itilmesi facialar yaratmıştır insanlık tarihinde, yaşam zaten tüm dokusuyla her şeyiyle kutsaldır. Bu kelimeye dikkat etmeliyiz.
Kutsallık kelimesinin vehametinden ancak onu herşeye yüklemekle kurtulunabilinir.
Taraftarlık ayrımcılıktır, her yeni an kendine uygun bir taraf olmak özgürleşmek, sunulan nimeti son kerte kullanabilmek anlamına gelir.
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…