Kuantum mekaniği konusunda belli başlı dört görüş

Sorum şu: Kuantum mekaniği konusunda belli başlı dört görüşten siz hangisini yeğliyorsunuz? ve Dünya genelinde fizikçilerin en çok desteklediği hangisi?

Benim bildiğim kadarıyla bu dört ana görüş şöyleydi:
1) Kopenhag Yorumu: Herkes biliyor (Einstein’ı çileden çıkarak diyelim)
2. Gizli Değişkenler Teorisi: Basitçe, bu işin arkasında bazı sebepler var ancak biz bilmiyoruz, bir gün bilebiliriz belki! Bohm ve muhtemelen Einstein savunuyor bunu
3. Birden çok Dünya hipotezi: Everett, Wheeler Graham savunuyorlardı. Bomba gibi ortaya düşen bu şeye çoğu insan zırva der. Hatta F.Mauri şöyle demiş (ben çok gülmüştüm): Bu teorinin söyledikleri biz zavallı hristiyanların inandıklarından çok daha fazla inanılmaz!
4.Madde/bilinç bağlantısı: Buna kısaca bilinçli gözlemcinin etkisi diyorum ben. Wigner,Sarfatti, Walker, Muses gibi fizikçilerce savunulmuş

Bu açıklamayı sorumun nereden temellendiğini anlatmak için yaptım. Yeni gelişmeler de vardır bunları da duymak isteğim ayrıca beklentim dahilinde.

Cevapları şu adreste bulmak mümkün: Tıklayınız

Cevaplar ve olası cevaplar için teşekkür ederim,  Ben de kendi görüşümü şöyle belirtmiştim:
Ben bu 4 görüşün üçüncüsü hariç diğerlerinin birbirine zıt şeyler olduğunu düşünmüyorum, bu farklılık sadece 3 farklı algı seviyesinden görünüştür ve bence hepsi aynı ve doğrudur (tabi her şey aynı zamanda eksiktir doğal olarak) şöyle ki; 1. görüş diyelim birinci derece algı seviyesinden görünüş ise, ikincisi onun hemen üstünde bir algı seviyesini, dördüncü görüş ise ikinci görüşün açıklama gayretlerinden önde gelen birini göstermekte bana göre.
Dördüncü görüş amatör olarak fizikle ilgilendiğim yirmi küsur yılın başlarında beni çok sarsmıştı. Adeta dünyayı yorumlayışım bütünüyle değişti. Şimdilerde ise, susayınca su içmem gerektiğini bildiğim kadar doğal benim için.
Üçüncü görüşe gelince artistik ve oyuncu olması sebebiyle bilimkurgunun ana platformunda yer alıyor şimdilik. Ben bu seçeneği son kitabım Laniakea’da kullanmışım! Bilmeyerek kullandığım ve bu formulü bulana kadar bir yıldan fazla acı çektiğim bu formül meğerse zaten -katılanı az ya da çok- zaten fizik camiasında bir öneriymiş. Olayın matematiksel kanıtı olmasa da (şimdilik) bu seçeneği diğer üçünün tamamlayıcısı şık bir seçenek olarak görüyorum. 🙂

Olaya bir de filozofların terminolojisi ile bakalım, örneğin Alan Watts’ın tanımlamasını ele alacak olursak;

Kopenhag Yorumu, Watts’ın “tam otomatik Modeline”, Gizli Değişkenler Teorisi, Watts’ın Seramik Modeline (ki neden Einstein’ın bu yorumu desteklediği bariz ortaya çıkıyor) benziyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir