Dağlar, tepeler, zorlu geçitler Durduramazdı sevdiceğim Bir senin iç çekişin! Kıskançlıklar, nefret saçan sözler Kuş tüyü gibi değer geçerdi…
Karışık şeyler, zihni bulandıran çekiştirdikçe elinde uzar dilinde ekşimsi bir tat Nedir bütün bu olanlar? Nereye gidiyoruz, zaman erirken…
Öyle bir yer olsun ki yaşadığım yer; Göz alabildiğine yeşil ve mavi Kelebekler de tabii, gökkuşağı renginde Vücudum bana ağır…
Göz yanılır, akıl şaşar Benim anlamadığım Nasıl kovulduk biz Cennetten? Hangi akla hizmet Devirlerdir Dön baba dönelim Çığırmaktayız. Perdesiz…
Göze aldım başı dumanlı dağlar gibi tehlikeli, bir o kadar da cazibeli yolundan ileri daha daha ileri yürümeyi! Belki…
Minik orgazm paketçikleri Satılsa dükkanda Bütçen kısıtlı. Arada bir alabilsen, Tanrı katını görsen Ucundan kıyısından. Sonra bir gün Sana…
Damlardan seke seke Geldim pınar başına Dinliyorum, Minik şırıltılar halinde su Ve küçük paketlerde ışık Mutluluk İnceee ince... Sızıltılar Gerilere…
Uzun ince bir yoldayım... Geliyorum gidiyorum geliyorum Güneş parlaklığı emmiş o ince karayı Bir bakmışım sevinçteyim Bir bakmışım hüzündeyim Küçük…
Nereye gidiyoruz, zaman erirken çikolatalı dondurma tadıyla Geniş, çok geniş delikler dün gece düştüm içeri birinden! Pek manalıydı, yavaşlatılmış uzun…
Göze aldım başı dumanlı dağlar gibi tehlikeli, bir o kadar da cazibeli yolundan ileri daha daha ileri yürümeyi! Belki bir…