Jungyen benlik

Sevgili jungsever’in çevirisiyla;

‘Kendini-gerçekleştirme’, çeşitli psikoloji okulları tarafından, çoğunlukla gevşek bir şekilde Jung’un bireyleşme kavramına dayanılarak kullanılan bir terim. Ama yakından bakınca onların bu terimi, Jung’un kullandığından farklı bir anlama gelecek şekilde, yani belirli bir ego kimliğinin keşfi anlamında kullandıklarını görürüz. Böyle bir kimlik, bildiğimiz gibi, egonun daha sürekli ve istikrarlı hale gelmesiyle ortaya çıkar. O zaman ego kendisi hakkında biraz daha bilgi sahibi olur.

Jung ise, aksine, tamamen farklı bir şeyden yani, Upanişadlardan yola çıkarak Benlik adını verdiği başka bir psişik içeriği bilinçli bir şekilde keşfetmek ve onunla ilişkiye girmekten bahseder. Bu durumda da daha sürekli ve istikrarlı bir ego kimliği gelişmekle birlikte, bu oldukça farklı türden bir gelişmedir: Daha az ego merkezli, daha çok merhametlidir. Burada ego kendini kendi tarafından gerçekleştirilebilir. Jungiyen bakış açısıyla kendini-gerçekleştirme budur.

*Buraya ekleyemediğim ve von Franz’ın analizini yatığı bir rüyada bahsi geçen bir sembol.

Resim: Jung’un 1916’da yaptığı ilk mandala.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir