22.İnsan yeterince yöntemli ve kararlı ise bir alışkanlığını değiştirebilir. Ancak ; Bir kimse kendi üzerinde çalışıyorsa o kimse mümkün olabilecek ek değişiklikleri hesaba katmalı ve bunları önceden düşünmelidir. (Kendi üzerinizde değişikliğe muvaffak olduğunuz her husus, değişmesini belki de arzu etmediğiniz alışkanlık ya da karakter özelliklerinizi etkiler ve siz farkına varmadan devreden çıkar ya da beklemedikleriniz devreye girer.)
Çalışmamın tamamı için bakınız: https://sibelatasoy.com/?p=244
Acaba Gurdieff Hoca, ızdıraba bağımlı olmanın da bir zevk olabileceğini bir yerlerde söylemiş miydi? Çünkü bunu düşünmemiş olmasını tahmin edemiyorum. Biliyorum bu fikrimi muhtelif yerlerde dile getirdiğimde sıkça şiddetli itirazlarla karşılaşıyorum, hatta “sen izdırap çekmemişsin, acı nedir bilmeyen bir müreffehsin!” diyenler oluyor. Saygı duyuyorum, belki de öyledir ya da oradan öyle görünüyordur.
Basit örneklerden yanayım ben; kimileri tatlı yemeye düşkünken kimileri de zehir gibi acıya düşkün oluyorlar, bunu neden yapıyorlar? İnsan ağzını dilini, boğazını neden yakmak ister ki! Bu bir zorunluluk filan değil. O halde geriye zevk aldıklarını kabul etmek kalıyor. Aynı şekilde sadece korku filmi izleyenler var, kesik organlar havalarda uçuşuyor, ortalığı kan götürüyor, hep daha çok korkabilmeye çalışıyorlar, neden peki?
Sanırım bütün bunların adrenalin salgılamasıyla bi ilişkisi var.
Bu arada, “şikayet mekanizması” başlıklı yazı da sanırım bu konuyla oldukça ilgili görünüyor, göz atmak isterseniz, bakınız: https://sibelatasoy.com/?p=136
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…
View Comments
Korku ve gerilim filmlerini çok seven- ama kollar bacaklar havada uçuşan, asmalı kesmeli filmleri asla - biri olarak adrenalinle ilgili yaklaşımına katılıyorum.İnsan neden daha çok adrenaline gereksinim duyar dimi?..Bu arada, hocamız gurdjieff in hayatımıza dair verdiği hapishane örneği hatırlatman için sonsuz teşekkürler.keşke bazı şeyleri hiç unutmasak dimi..ölüm gibi..yaşam gibi..kendimize neler yaptığımız/ yapmadığımız gibi..hapishaneden çıkmak için önce mahkum olduğunu bilmen gerekir.kendini mahkum gibi hissetmeyenler, hapishanelerinde kendilerini evlerinden daha özgür hissedebilirler.hem insan kendi hapishanesini, her taşını, her duvarını, kendi elleriyle taşıyıp döşediyse ve kurulduysa en sonunda içine - hepimizin yaptığı üzere-, yada kendinden öncekilerin, atalarının , genlerine inşaa etmeye başladığı hapishane duvarlarını tamamladıysa aynı özenle, artık bir hapishaneden söz edilebilir mi artık? belki de, o özenle inşaa ettiğimiz hapishanelerimiz,bir süre sonra sıkıcı gelmeye başlıyor bazılarımıza..belki de çoğumuza.Ancak sadece bir kısmımız kaçma planları yapmaya başlıyor.Sanıyorum ki yapamayanların ya yeterince cesareti yok yada dışarda "başka bir yer" olduğuna dair inançları..çıkmayı ölesiye isteyen bir gurdjieef öğrenicisi olarak, onun tüm insanlığa hediye ettiği bu kılavuz ve hazine değerindeki bilgiler için, sonsuz minnettarım..İleten, aracı olan herkese de..Hep beraber toplu firar yapacağız dostlar:)
Bu harika yorum için teşekkürler. Adrenalin konusunda şöyle bir teorim var: Belki bu insanlar (korku ve acı ile adrenalin üretenler) önceki hayatlarında, ya da genetik atalarında çok çok hassas yapıdalardı, bunun epeyce zahmetini çektiler ve kendilerini korumak için bu kez kalın bir zırhla geldiler! Bu sebepledir ki adrenalin üretimi için yoğun ETKENler gerekiyor (aksi takdirde zırhın altına nüfuz etmiyor)
Olabilir mi?
yadaaa..gene çok çok hassas oldup, bunun epeyce zahmetini çekip ve çekmekte olup, bu nedenle ve burada kendilerine bir kalın zırh oluşturmaya çalışıyor olabilirler mi?bunun antremanlarını da, zırhı deneme çalışmalarınıda yani, adrenalin salgılarıyla oynayarak yapıyor olabilirlermi?
Bence zırh zaten oluşmuş, oluşmuş da "acı" denemeleri bu zırhın ne kadar sağlam olduğunu denemek için mi yoksa zırhtan vazgeçmek için mi bilemiyorum. Sanırım bu bir süreçtir, herkes bu yolculuğun farklı noktasında olabilir :)