İskeletin Farkındalığı

İskeletin Farkındalığı, Victor Sanchez’in, ölümün farkındalığına ulaşmak için yararlı olduğunu bizzat deneyerek test ettiğini söylediği bir alıştırma. Gurup veya tek kişi ama mutlaka karanlıkta, açıklık bir yerde (çölde, bozkırda ya da bir vadide, dolunay esnasında daha da etkili biçimde olduğunu ancak okyanus kıyılarından sakınmamızı) uygulanmasını önerir. Hatta bu fikir Ray Bradbury’nin “the Skeleton” adlı kitabının esinlenmelerinden doğduğunu söyler.

Alıştırmanın üç aşaması var:

1. İskeletin uyandırılması

2. İskelete dokunmak

3. İskeletin Dansı

Bu uygulama yeni duyduğum bişey ancak sezgilerim  uyarınca denemeye istekliyim, umarım en kısa sürede yaparız. Bu bölümü okurken bana son yıllarda olan bir şeyi de hatırlattı. Sanırım ilki, Bodrum’da gece yarısını çoktan geçe sessiz ve kimsesiz bir tepede, karanlığı seyrederken oldu. Ayaklarımı önümdeki yüksek ahşap trabzona dayamıştım. Aniden ayaklarımdan başlayarak vücudumdaki tüm organları yalayarak geçip başımdan dışarı boşalan güçlü bir elektrik akımı geçti. Etkisi çarpıcıydı ve fakat aynı zamanda zevkliydi de, kendimi tutamayıp haykırmıştım. Sonraları bazen istemsiz bazen de ben hatırlayıp çağırdığım için tekrar etti. Buna özel bir anlam atfetmedim, herhalde vücudun sinir sistemi ile ilgili bi şey olduğunu düşündüm. (çünkü şimdi her istediğimde bunu yapabiliyorum)

Yukardaki uygulamanın ilk bölümünde bazı hazırlıklar yapıldığında şöyle bir aşama var: “Duygusal boşalıma ulaştığınızda, bedeninizle bilinçli temasınız süredursun, duyumsadığınız hissi vurgulayan güçlü bir çığlığı koyuverin.” diyor, sanırım bu aşama kendi deneyimimi anımsattı.

4 Yorumlar

  1. efra says:

    Sözüm meclisten dışarı diyerekten başlamak istiyorum..:)
    Geçenlerde İzmir’den gelen bir misafirimi(eskiden çok sevip saydığım birisiydi fakat değişime maruz kalmış o da!) otobüs terminalinden uğurlamaktaydım.Sonra neden bilmem birden koptum!İşte dedim,Tanrı’nın yarattığı ilk örneklerden biri..onun için herhangi bir seri üretim bile düşünmemiştir Tanrı.. Bu dünyada yaşayabilmesi çok alelâcayip;gebermesi de emsalsiz biri…düşündüm de,bir çoğumuz artık halâs edilecek bir yolculuğa bağlıyız.Eski mistik geleneklerin o hızı gerilerde kaldı artık.Don Juan’ın yolculuklarındaki ölümsüz kusur buydu işte!Çini-maçini Carlos Castaneda’nın kitaplarıyla dolaşıp Farkındalıklar satarken,onu ciddiye alanlar için bekleyen ürküntülü ve kan emici gerçeklerin yalanını söylediğini hiç düşünmemişti!Ona inanlar,farkındalığı tek hamlede 20 TL ye alabileceklerini zanneden o acınası merhalede istekli kitap manyaklarıydı!.Lakin bu sürünün kendi içlerinde bozulması ve mağlup olması aynı zamanda bizlerin de bozulup mağlup olmamızı gerektirdi..Don Juan’ın üç metre altımızda bir yerlere beraberinde götürdüğü ve bizlere bir tür yaşam tarzı olarak sunulan şey sadece bir yanılsamaydı.Bu ve bunun gibi bir çok New Age tarzı alternatif ruhsal hareketler,o eski mistik inançların temelini bir türlü kavramış değildir,ne yazık ki..bunun sonucunda ise hiç geçmeyen sakatlıkları olan yeni bir jenerasyon peyda olmuştur.Ve her gün bu sürüye bir tozutmuş daha eklenip durmaktadır..içler acısı bir durum!

  2. says:

    Bu yorumlarınıza tamamen katılıyorum, insanın kendini kandırması ne öğrenmiş olursa olsun çok kolay. İçler acısı bir durum olduğunu söylemekte hem haklı ama hem de haksızsınız; çünkü evrim kolayca olabilen bişey değil, başarılı bir sonuç için evvelce yapılmış 100, ya da 1000 deneyime başarısız diye bakamayız, onların hepsi sonuçtaki başarının bir basamağıdır ve aslında başarıdır. Başarıdır çünkü denemek için cesaret ettiler.

  3. hanife says:

    efra yazınızda güçlü bir umutsuzluk öfke ve beraberinde suçlama hissetim neden?

  4. efra says:

    Yaşarken yazgımı ve çevremde olup-biten şeyleri, seviyorum bir yandan da umutsuzluğumu.Öfke ise Hanife hanım,benim yakınımdan bile geçemez;hisleriniz yanıltmış sizi!Suçlamaya gelince,kime/kimlere karşı bir suçlamada bulunduğum konusundan bahsetmeniz gerekli?!.Mistik gelenekten çok ırak kalmış ve yeni yeni türetilen bu tür akımlara mı,onları kuranlara mı?.. yoksa..yoksa,ne?!.

hanife için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir