İlerlemek zorunlu mu?!

Belki inanmayacaksınız ama son yılımın tek çelişkisi bu oldu/oluyor!

Dünya tarihine bakıldığında evrim en bariz realite. Sanki evrilmek mecburi gibi görünüyor.  Üstelik sonsuzca devam edebilirmiş gibi görünüyor (bulunduğum noktadan bakıldığında); çünkü evrim, zamanı hiç takmıyor!

Evrilmekten kaçmak mümkün değil mi?!

Zaten benim “oyun kuramı” da sonuçta evrilmenin bizi bi yere götürmediği olgusu üzerine yapılanıyor.

Kendi kuramımda oyundan kaçmak için yapılacak tek şeyin kendi etrafında dönmeyi bırakmak olduğunu söylemiştim. Bundan da hala hiç kuşkum yok!

O zaman ne demeye evriliyormuşum gibi hissediyorum?

Cevabı açık; demek ki kendi çevremdeki dönüş durmuyor!

Çelişki burada başlıyor; evrilmek için hazırım. Yani Sibel denen makina şu anda buna hazır, biliyorum. Kıpırdamaya çekiniyorum. Ama üzerime sel suyu gibi geleni görmezden gelemiyorum.

Mesele aslında şu; ben Sibel değilim. Ben evrilmenin gereksizliğini bilenim.

Berbat bi durum!

Ve yine biliyorum ki; bu ve buna benzer çelişkiler, Sibel’le aynı seviyeye geleceğimiz ana kadar bitmeyecek.

Onunla ne yapacağımı bilemiyorum.

Daha berbat olanı da şu; ne yapacağımı bilmek için Sibel’e muhtacım!!!

İronik değil mi?

Sibel ne yapacağını fevkalade biliyor; zaten programı buna göre hazırlanmıştır.

Evrilmenin anlamsızlığını bilen ben, kendi etrafında dönmeyi bırakamıyan Sibel yüzünden, onu evrilmesi için serbest bırakmak zorundayım.

Serbest bırakmazsak, onunla sonsuza kadar ŞU AN da duracağız. Fakat bu çelişki de bizimle duracak…

Ben hayatımda bu kadar saçma bi şey görmedim. Bir şeyin oluşunu, onun olmama nedeninin içine nasıl sokarım ben? Hayır bu kadar da şapşal olamam herhalde!

Yine de olmuşum işte!

Bu yalnızca KAZA eseri olabilirdi…

Bir (1), sıfırın (0) içine girebilir mi?

01010000101011111010100101010100100101010101010101010101010101

Böylece yan yana geldiklerinde görüntü oluşuyor; hayat illizyonu!

Bu zavallı dizilerden kurtulmak için bir, sıfırın içine girmeli!

Tek çözüm AŞK. %100 aşk. Aynı anda birbirlerinin içinde kaybolacakları kayıtsız şartsız teslimiyetle AŞK.

2005.Günlükten

Anasının Karnından Dizisi

Not: Bu yazının son cümlesine küçük bi itirazım var şu an (2012 itibariyle), ve bu küçük değişiklik oradaki tüm soruları ve çaresizlik gibi görüneni düzeltiyor!

Sibel A: Ne olabilir? Biraz pratik yapalım çünkü bu konular hayati öneme sahip ve konsültasyona ihtiyaç var (kişisel teşhisimle hastayı öldürmek istemiyorum)

Hanife A: ‎Yazını tekrar okudum.hangi duyguyla yazdığını hissedebildiğimi sanıyorum.ama aklıma şu geliyor gene de..1 sıfıra aşık olur onda erirse geriye ne kalır..hiçlik.sonsuz bilen.ama ben burada olmayı seviyorum.1 olmayı da seviyorum..1 li 0 kı kombinasyonlara bayılıyorum:)

Sibel Atasoy Nokta atışı yaptın sister! onikiden vurdun. Hay allah biraz oynasaydık. Çocukluğunda çok bilye (gulle,misket) oynayanlar ortaya çıkıyo! :))))

Hanife A: çocukluğumda bütün mahallenin çocuklarını bilye oyunlarında üterdim.kazandığım avuç avuç bilyeleri ceplerime doldurur, şıkırdata şıkırdata gezip zaferimi kutlardım:) geçenlerde epey bi araştırdım, bilye satan bi yer bulamadım.şimdiki çocuklar neyle oynar ki?

Sibel Atasoy Artık görüntüleriyle oynuyorlar. 🙂

İlkay Y: ‎’Artık görüntüleriyle oynuyorlar’Harikasınız sevgili Sibel !!! kendimi görüntü yönetmeni koltuğunda hissettim,Atalarımın kayıtlarını düzenlerken..beğenmediklerimi yeniden sahneleyip ekledim.Yaşam muhteşem olanaklar sunuyor,yeterki isteyelim :)))

Sibel Atasoy Tanrılar gitti, kaldık burda başbaşa gibi oldu 🙂

İlkay Y: Aynen öyle,bir süre epey zorlandım.Bildik işaretler,hisler aradım,tam kayıp ilanı verecektim ki..ben OLmam için bu gerekliymiş:))) YENİ yaratımlar!!!

Sibel Atasoy Yani sonuç nereye bağlandı (bi araya kaynama durumu var aşurenin arasında!)? Evrilmek zorunlu muymuş?

Hanife A: ya ben de farketmeyeceksin sanıp sevinmiştim:P evet..

İlkay Y: EVET…önce ‘eski’ izlere basarak adım attık..kendi izlerimizi yaratmak için de gerekliydi,teşvik edici bişeyler olmalydı tabii ki.ÖZcümle Eski de benim yeni de.BEN BENİM :)))

Sibel Atasoy Bu durumda ister çocuk yap ister sentez yap, hiç bi şey fark etmiyor. Yine geldik dayandık fark etmez’e

1 Yorum

  1. […] Sibel Atasoy: Bu konuda 2005yılından bi düşün pratiğim varmış: https://sibelatasoy.com/?p=7393 […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir