Categories: YENİ DÜNYA

İkilem ve yine seçim

Mevcudiyetinizi, bilincinizi hissetmek, onunla oyuncul olmak için mükemmel bir soru, aynı ikileme düşeceksiniz: Onu uyduruyor musunuz yoksa gerçek mi?

Onu burada küçük bir oyun olarak mı kuruyorsunuz, yoksa gerçekten olan bir şey mi? Bunun yanıtı, neyi seçiyorsunuz’dur. Neyi seçiyorsunuz? Onun gerçek olmasını mı seçiyorsunuz, yoksa zihnin o uyduruluyormuş gibi davranmasını mı seçiyorsunuz? O kararı, o seçimi, yalnızca saf bilincin, ve sizin, farkındalığınızın, ve sadece sizin yapabileceğiniz nokta (yer) budur. O seçim kafadan ya da bedenden gelmez. Sizden gelir. Onun gerçek olması için kendinize izin verecek misiniz?

Diyeceğim ki, şu anda her birinizin gerçekten yüzleştiği en büyük sorun budur. Siz az çok şu… hemen ucundasınız – güzel bir ev edinmenin ucunda, farkındalık edinmenin ucunda, her ikisine de sahip olmanın ucunda – ve sonra duruyorsunuz, ve zihin devreye girerek diyor ki, “Bu gerçek mi?” Zihin savunma rolüne bürünüyor, ve zihin ayrıca o eski değersiz kasetleri de çalıyor, o eski programlanmaları. İşte o noktada sizin, mevcudiyetinizin, bilincinizin öne çıkıp, “Zihin, bundan sonrasını ben ele alıyorum. Bundan sonrasını ben ele alıyorum” demesi gerekiyor.

Bu tür meydan okumalardan herhangi biriyle karşılaştığınızda ve doğru seçimi yapıyor musunuz, doğru şeyi yapıyor musunuz, doğru işin peşinde misiniz diye ya da benzer şeyleri merak ettiğinizde, bu belli bir korku, kuşku ve belirsizlik düzeyi ile karşılacaktır.

Ve işte o zaman derin bir nefes almak ve kendinize tüm yaratımlarda herşeyin yolunda olduğunu söylemek zamanıdır.

**

Ben daha kestirmeden gideceğim ve şöyle diyeceğim: “Ne fark eder?

Uyduruyorsam(ve bu sebeple gerçek oluşuyorsa) veya olacağı seziyorsam(gerçek dışımda oluşuyor ancak ben onu bi şekilde seziyorsam), ne fark eder?

Sonuca bakın frekans kardeşlerim, bu iki şeyden birinin doğru olup olmadığını anlamak için ZİHİNin size hazırladığı tuzağa düşmeyin. O gerçekten çocukça bir tuzak! Sonuca bakın:)

Sonuç şudur; ben gerçeğin ta kendisiyim

Sibel

Share
Published by
Sibel

Recent Posts

fibromiyalji dünyada ne zaman başladı?

Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…

2 ay ago

Urban Shaman – şehir şamanı ders notları 1

4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman  araştırmacısı, kendisi bir şaman…

2 ay ago

Sibel Atasoy kimdir sorusuna cevap bulmak!

Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…

1 yıl ago

Açken Diplama işe yaramaz

#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…

1 yıl ago

Asimov, bir zaman yolcusu muydu?

Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…

1 yıl ago

Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3

önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…

1 yıl ago