İçimize kök salan saçmalıklar!

En iyinin gizlenemeyeceğini ve gizlenmemesi gerektiğini akılda tutalım. Eğer insan bütün hepsini kendine ya da seçtiği bir azınlığa saklıyorsa; meditasyonun, eğitimin, bütün düş analizinin, mezarlıktaki bütün bilgilerin hiçbir değeri yoktır. Öyleyse çıkın, her neredeyseniz dışarı çıkın. Derin ayak izleri bırakın, çünkü bunu yapabilirsiniz.(CE)
Tam da bugün aklıma gelmişti, biz büyürken çevremizde hep şunu duyardık; “aman iyi şeylerini dile getirme, nazar değer!”. Sonra büyüdük bu kez de bu gizemli işlere bulaşmış görünen kişiler şöyle söyledi: “aman yaşadığın olağandışı şeyleri anlatma, kimseyle paylaşma, yoksa bi daha olmaz, senden alınır o şey!”
Tam bunlar aklımdan geçerken yine salata yapıyordum ve birden tüm bunları diyenlere acaip sinirlendim. Ve eğer söyledikleri doğruysa bu olumsuzlukları oluşturması muhtemel kişi ya da kişilere daha da sinirlendim ve elimdeki bıçağı havaya doğru sallayarak s.in gidin başımdan dedim. Sizin yüzünüzden dünya sadece sıkıntılarını ve berbat durumları anlatıp sızlanan insanlarla doldu! Ben başıma gelen tüm güzel şeyleri paylaşmaya devam edeceğim, hiç bişeyden korkum yok.  Clarissanın yukardaki paragrafını görünce benim tarafımda +1 daha varmış diye sevindim tabi 🙂

**

Şu tekamül sözcüğüne takılıyıorum..Evrimin doğal süreci tamam da …Çünkü bu objektif bir durum..Ama kişisel tekamül içinde bir erteleme barındırıyor ve zihni geliyor bana.. Zihnin bir sonrakine erteleyerek -daha olmadı halinde-kendini gündemde tutma kandırmaca kavramı gibi.(E.K.)

**

Her an Dünya ana ile iletişimdeyiz: Nefesle,düşünceyle,arzuyla,ağzımızdan dökülen sözcuklerle, terimizle -varsa-menimizle ve tabi mıçımızdan günde bi çok kez çıkardıklarımızla… yaşadıkça çok sıkı irtibattayız, ölünce zaten ona miras kalıyoruz-büyük bölümümüz-. Bu duruma itirazı olan var mı?

İUÖ: harika bence..bide şey dikkatimi çeker…yiyosun yeşil biber,kırmızı domates,turuncu havuç,mor patlıcan, sarı limon nasıl ve neden hep kahverengi yahu?

sa: Toprağa yakınlaşıyo ya!

**

“Bu yüzden bu oyundayım, beklentiler için. Öyleyse neden hepsinden vazgeçeyim?” diyorlar.

Bu ilginç. Her birinizin yakından bildiği gibi, vazgeçme  sonsuz güven, kabullenme, kendini sevme sürecinde çok zor anlardan geçtiniz- ya da geçmediniz- ama hayatınızda normal bir insanın garip olduğunu düşündüğü şeyleri deneyimlediniz. İşinizi kaybettiniz veya ilişkiniz bitti; sağlığınızı etkileyen bir şey oldu veya ne olduysa – olumlu bir insani deneyim diyemeyeceğiniz türden deneyimler yaşadınız. Ama sonunda, bunun gerekli olduğunun farkına vardınız. Bu gitmeliydi.  Ruhunuz ve onun girdisi arasındaki bağlantıya ihtiyacınız vardı, yedi yaşındaki bir insana değil.(A)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir