Bazen bakarız ve bize çirkin veya abzürd ya da çok ters gelen bişey yapmakta olan birini görürüz.
Belki ağzımızı açıp bişey söylemeyiz. Bize ya da başkalarına belirgin bir zararı yoksa bikaç “cık cık” iile geçiştiririz.
Ya da eleştiririz. Bazen dıştan bazen içten yargılarız.
Bunu her yaptığınızda şimdi söyleyeceğim şeyi hatırlamanızı rica ediyorum. Ben hatırlayabilmek için gerçekten çabalıyorum; çünkü öyle ikna edici bir ses duydum ki tahmin edemezsiniz, tüm benliğimle işittim, tüm zerrelerimle hissettim.
Dedi ki:
“Yoksa seçim hakkının olmamasını mı isterdin?”
“Nasıl? Neden?!”
“Hepiniz varolalı beri rakamlara sığmayacak kadar çok seçim yaptınız ve işte şimdi bu sebeple yedi milyarınız da farklı olabildi! Seçebilmek istemiştiniz.OLDU. Eğer yargılayacaksan bunu nasıl yorumlayayım? Artık seçmek istemiyor musun? Yoksa sadece sen seçesin diğerleri seçemesin mi istiyorsun? “
“gak guk!”
“E karara varınca söylersin. Ben hep buralardayım”
sa
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…