Hatırlamalar çağı

Yaşamlarımızın, bildiğimiz sebep ve sonuçları, kendimizii ikna ettiğimiz kandırışlar gereğidir. Her şey değişik düzeylerde kandırıştır dediğimde biliyorum bundan hoşlanmayanlar oluyor; çünkü kendi dışlarında gerçekten bir gerçek olduğuna inanabilmek istiyorlar 🙂 Belki de bi bildikleri vardır velakin ben evrime dair kuvvetlenen hissimden başka bi şey bulamadım. Evrim gerçekten de sahici fakat o da bizim dışımızda değil, hatta onun tam da göbeğindeyiz.
O halde “kandırma” kelimesine yüklenmiş ve bizi tiksindiren anlamı kaldırmayı seçebiliriz, zaten her an saçmaladığımızı ve bunun yaşam denilen şeyin temeli olduğuna karar verebiliriz. Saçmalamak da hoş bir kelime, hafiftir, deneyin bakın, neşelendirir. 🙂

  • Hanife A‎”oyun” kelimesi de çok rahatsız eder insanları..oysa çocuklar bayılır oyuna ve ona dair her şeye..bir de burdan düşünmekte fayda var bence.

    Sibel Atasoy evet aynen 🙂 Oyundan başlamak daha iyi (kandırış kısmına geçmek biraz zaman alabilir)

    Hanife A

    mesela..çocukluğumuzda sıkça oynadığımız evcilik oyunu..oyun başlamadan tüm arkadaşlar kafa kafaya verir, senaryoyu oluştururduk..kim anne kim baba kim doktor vs olacak, yerde serili kilim okul mu ev mi, yediğimiz domates ve salatalıklar aslında fırında köfte mi gibi:) yani aslında biz en baştan arkadaşlarımızla bir mutabakat yapardık.ve sonra oyun boyunca bu mutabakata sadık kalırdık. bazen oyundan sıkılan! ya da rolünü! sevmeyen olursa, oynamıyorum ben diye giderdi:)

    ‎0-6 yaş çocuk ve ona dünyayı öğreten arasındaki şey, yukardaki evcilik oyunundan çok mu farklı sizce?

    Sibel Atasoy mükemmel örneklemişsin, en bildiğimiz, en sade şekliyle, sağol varol.
  • Hanife A ve hepimiz biliyoruz ki, bu oyunlar ne kadar tatlı, başdöndürücü olursa olsun, hava kararmaya başladığında, annemizin pencereden sarkarak bize seslenip, artık eve dönmemizi söyleyeceği bir an vardı..uzatmak, bahane bulmak, ayak sürümek işe yaramazdı hiç. şimdi aynı çağrıyı içimdeki anne-vahşi kadın- La Loba yapıyor..
  • Sibel Atasoy sanırım bu oyunu kurarken,uyanmanın bu denli zor olabileceğini düşünmemiştik 🙂 Kendimize güvenimiz tammış! İnception filmindeki gibi, uyandırmak için gerekli müziğe de karar vermiştik fakat o müzik de tıpkı GÖRME için iki gözden fazlasının gerektiği gibi iki kulaktan daha derin bi şey gerektiriyormuş. Bunu o anda akıl etmemiş olduğumuza şaşıp kalıyorum
  • Hanife A dediğin gibi, kendimize güvenimiz tammış. ve oyun belki de, amatör bir hevesle kurgulanıp başlamış da olabilir.eksiklikler farkedilip oyun giderek mükemmelleştiriliyor belki de. altın bulmuşcasına sevinerek sarıldığımız tüm “yeni” lerin biz daha anlamadan oyuna dahil olması da bu yüzdendir belki de..
  • Sibel Atasoy öyle, evrilmemek elimizde değil! hahahahahaha Zaten ne kadar derine indiysen o sayıda uyanma gerektiriyor. Bi uyanma da yetmiyor bazılarımıza
  • Hanife A uyanmasak ya da oyun bitti eve gel çağrısına uymasak da, en azından uykuda/oyunda olduğumuzu farkedebilsek diyorum..gerçi o zaman da oyundaki kandırış eski gücünden birşeyler yitiriyor ve oyun eski tadını vermemeye başlıyor.. olağanüstü bir kurgu:)

    Sibel Atasoy extraordinarykurgu, buna mucize denebilir yani

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir