renkler günesten çiktilar
renkler günese girdiler
renkler günessiz öldüler
ne renk gerek bana
ne renksizlik

günesler bir yerden çiktilar
günesler bir yere girdiler
günesler onsuz öldüler
ne aydinlik gerek bana
ne karanlik

sekiller bir yerden geldiler
sekiller bir yere gittiler
sekiller görünmez oldular

büyük köse vur
bütün sesler bir seste boguldu
mansûr
mansûuur

 Asaf Halet Çelebi 

Reha Çamuroğlu, Sabah Rüzgarı isimli kitabına bu şiirle başlamıştı. Seneler önce okuduğum bu kitabı dün yeniden gözden geçirirken, ifadelerindeki kendine özgülük dikkatimi çekti. Belki de ikinci kez okurken kısa kısa notlar alsam iyi olacak dedim.

Kitap, Hurufilik ile ilgili özel tanımlamalarla başlıyor. Kısaca, Harflerden dinsel anlamlar çıkaran İran içrekçiliği. Hurufiliği iki ana başlıkta incelemeliyiz diyor Çamuruğlu;  Hurufiliğin bir yanında harfler ve onlarla yakın ilişkili rakamlar, öte yanında da bunların yardımıyla ve bunlara dayanarak açıklanan, savunulan Batıni inançlar vardır.

Harfler bizi yazıya, yazı da bizi doğruca şehre getirir! Şehri, Toynbee şöyle tanımlıyor: “Şehir, orada oturanların yaşamaları için gerekli yiyecekleri sınırları içinde üretmedikleri bir iskan yeridir.”

Bu anlam Claude Levi-Strauss’un tanımıyla belirginleşir: “… yazılı iletişimin birincil işlevi köleliği kolaylaştırmaktır.”

Bu tür kayıtlar aracılığı ile, şehrin hükümdarları birden fazla yaşam sürdüler: Bir kez hayattayken ve yine anıtlar ve yazıtlarda, kaydedilmiş olaylar yoluyla sonraki insanların zihinlerinde taklit edilecek modeller, tehlike karşısında uyarıcılar ve başarıya teşvik edici unsurlar olarak başka bir zamanda yaşadılar. Aslında kaydedilmiş yaşam sık sık yaşanan yaşamdan daha önemli olmaya başladı!

Yazının temsil ettiklerinin dışında kalanlar -ki bunlar çoğu zaman köylüler ve göçebelerdi- toplumsal konum ve yaşam tarzları gereği, buna tepki gösterirken, yazının temsil ettiklerinin dışında kalmak isteyenler, Yunus Emre gibi okuma yazma bildiği halde, “Biçare Yunus ne bile ne kara okudu, ne ak” şeklinde tepkilerini dile getirdiler.

-devam edecek-

Sibel

View Comments

Share
Published by
Sibel

Recent Posts

fibromiyalji dünyada ne zaman başladı?

Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…

2 ay ago

Urban Shaman – şehir şamanı ders notları 1

4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman  araştırmacısı, kendisi bir şaman…

2 ay ago

Sibel Atasoy kimdir sorusuna cevap bulmak!

Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…

1 yıl ago

Açken Diplama işe yaramaz

#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…

1 yıl ago

Asimov, bir zaman yolcusu muydu?

Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…

1 yıl ago

Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3

önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…

1 yıl ago