Güvencesizlikteki Bilgelik

Alan Watts’ın Güvencesizlikteki Bilgelik kitabından alıntılar ve kısa eklemelerim:

Bu tipik bir insan sorunudur hem de tüm sorunların ana aksıdır: şu anı bozan şeyler; anıların ve beklentilerin gücü çoğu insan için öylesine önemlidir ki geçmiş ve gelecek şu andan daha gerçektir! Onlara göre geçmiş aydınlatılmadıkça ve gelecek umutla ışıldamadıkça, şu anın tadına varılamaz. İnsanlar adeta kendilerine ceza vermişlerdir düşünmeden ve çoğu kez bunun farkında da değillerdir. Masaldaki bir cadının laneti bu durumun yanında okşama gibi kalır.

Bana (sibele) gelecekle şimdinin ilişkisi sorulduğunda, içimden gelen sadece şu oldu “Şimdi ve burada kişisel bir ilişkidir bunun için yönergeler verme tuzağına düşmek istemem. Sadece kendi yaşantımdan algıladığım şudur ki “ayar/yeterince” kavramı önemlidir. Şimdi ve burada, ihtiyacım olan şey bana sunuluyor, ben de bu fırsatı kullanıyorum. Şimdi sonsuzdur. Önüme gelen şeylerle ilgilenme kıstasım bana sebebini bilemediğim bir neşe, heyecan veriyor olmasıdır. Girişimlerim ancak belki belli belirsiz bir beklenti içerir, fazlası değil.”

Bu arada içimden geleni yazdım ve bu sadece şu anın bir getirisidir, bunu aklımda tutup, hayatımın düsturu haline getirmeyeceğim :) Söylediklerim bana başka bir durum şartlarında hatırlatılırsa bunu inkar etmem tabi; ama halen geçerli olup olmadığını şimdi ve burada belirler. Bunu defalarca konuştuk. Şimdi, sayısız etkenin ilişkisini sunuyor, biz ise mevcut kabiliyetimizle onlardan sadece birkaçına fener (dikkat) yöneltmiş oluyoruz. Bu belki apansız bir sancıyla ya da birinin sorusuyla oluyor. Buna verdiğim bir tepki var ve bu tepkiyi hafızaya kaydetmek pek de işime yaramaz.

Güvence arzusu ve güvencesiz hissetmek aynı şeydir. Garanti’ye sahip olmamamızın sebebi asgari gereksinimlerimizden çok daha fazlasını istememizdir

*

Çam dalı gibi inatçı değil Söğüt dalı gibi esnek olursak üstümüzde biriken karı rahatça boşaltır doğal halimize döneriz.

Çinli şair batılılar gibi allayıp pullamamıştır der Watts; Doğuda bu işleme “yılana bacak takmak!” Denirmiş ☺️Sadelik hoş bi şey diyorum ben de tüm cahilliğimle.

Ve lütfen “Sorun çıkardığımda beni tekmeleme!”

Ve son olarak;

İnsanın erişebileceği en yüksek nokta meraktır, bunun ötesinde aranacak bir şey yoktur; sınır burasıdır der Goethe.

Fizikçi Eddington da şu sözleriyle gizemcilere en yaklaşan kişidir: “Bilinmeyen bir şey bilmediğimiz bir şey yapıyor.”