Gerçekler…

Bütün gerçekler üç aşamadan geçerler.Önce alay edilir, ikinci olarak şiddetle karşı çıkılır, ve üçüncü olarak da “besbelli” diyerek kabul edilir.”
Arthur Schopenhauer

Bu durumu biz nerdeyse çocukluğumuzdan beri biliriz, örneğin söylediklerimin başka zaman ve yerde bir kapıcı tarafından onaylanmadıkça genelde dikkate alınmadığını bilfiil gözlemlemiştim. Hatta yakınlarımla aramızda bu şakayı yapardık.

Önce alay, sonra mümkünse tahrip, sonunda “besbelli”… Sabah sabah beni güldürdü. Bunun bazen şöyle bir devamı da var “ben söylemiştim…” , gerçi biçoğumuz bunu da söylemeye üşeniyor artık!

Bu mucizevi  yaşamın tadını çıkarmak ve her an bi yerden sıçrayıp üstünüze gelen sürprizleri karşılamak çok zevkli. Burada aklıma gelen bir kuantum önermesini anmadan geçemiyeceğim (geçerim de geçmemeyi seçtim!- dilimiz ne kadar lastikli!-):

Doğanın türlü olasılıklarından biri hangi aşamada ve niçin , kendini “gerçek şeyler” dünyasında sabitler?     Olasılık dalgası görünümündeki bir elektron bir yörüngeden diğerine geçmeye niyetlendiğinde, gelecekteki durağanlığına yönelik, sonunda yerleşebilme olasılığı     olan tüm yörüngelerin nabzını aynı anda ölçer! (Bakınız: https://sibelatasoy.com/?p=203 )

Yani biz artık, gerçekliğin “besbelli” aşamasını değil, neden bu gerçekliğin sahnede göründüğünün peşindeyiz 🙂

1 Yorum

  1. Aki says:

    Ancak bildiğin gibi borsada para kazanmak için bu işin tersini uygulamak lazım; kapıcı bu işte çok para var dedi mi hemen kağıtları boşaltıp kacacan 🙂

    Aki

Aki için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir