Geçmişten gelen potansiyeller

Üstatlık / Yüksek Lisans Dizisi -2, 10/03/2009

Biz tümüyle yeni sınır bölgelerini keşfedeceğiz, ve bu her zaman rahat olmayacak. “Rahat/Rahatlık” aslında bir yanılsamadır, tıpkı Leap! filminde dendiği gibi, herşey bir yanılsamadır. Biz bugün o yanılsamaların bir kısmını araştıracağız. Bu sizi rahatlığınızdan edecek, çünkü rahatlığınız alışkanlıklardan başka bir şey değildir. Alışkanlıklar rahattır, onlardan nefret etseniz bile, onlardan hoşlanmasanız bile. Onlar, bir yanınızın oynamaya bayıldığı oyunlardır, çünkü bir dereceye kadar incineceğinizi biliyorsunuz; ama öte yandan kendi enerjinizin sadece belirli bir tamamlanma, doyum, genişleme miktarına sahip olursunuz.

Bu monotonluğa, bu tuzaklara yakalanmak çok kolaydır. İçinizdeki bir şey, “Yeter artık. Yeter artık” dedi. “Ben bu gruba katılacağım. Ister sadece on kişi, ister on milyon kişi olsun, umurumda değil, ama bu Yeni Enerji zamanında orada olacağım” dedi.

Evet, gerçekten, diğer insanlar – size gülebilirler. Sizi küçümseyebilirler. Size nefret dolu mektuplar ve epostalar yollayabilirler. Ve bazılarınızın duyduğu gibi, size şeytanın bedenlenmiş hali diyebilirler. Ama siz, aslında neler olup bittiğini anlayan ve içinizin derinliklerinden gelen bir çağrıya yanıt veriyorsunuz. Hakkınızı vermem gerekir. Bir oyun oynuyorsunuz – bunu benimle de sık sık oynuyorsunuz – olan biteni bilmiyormuş oyununu. En ufak bir fikriniz yok sanıyorsunuz. Ama içinizin derinliklerinde bir fikriniz var. Neler olup bittiğini biliyorsunuz.

İçinizdeki bir şey korkuyor. Bazılarınız benimle ilgili bir korkuyu dile getirdi. Ben size bir şey yapmayacağım. Kendi kendinize yapmanıza izin verebilirim (kahkahalar) ama ben size bir şey YAPMAYACAĞIM.

Ama siz bunu hissediyorsunuz – içinizden korku yükseliyor – çünkü biz yeni şeylere dalıYORUZ. Nelerden vazgeçmek zorunda kalacaksınız? Acı/ıstırap olacak mı?  Yalnız mı kalacaksınız? Yaşamınızda, nasıl başa çıkacağınızı bilemeyeceğiniz değişimler mi olacak? Aklınızı mı kaçıracaksınız? Kim bilir? Kim bilir? Ama içinizdeki bir şey, farketmediğini biliyor.

Kelimenin gerçek anlamıyla yaşamadığınızı biliyorsunuz – var oluyordunuz ama yaşamıyordunuz – ve bunu biliyordunuz, çünkü renklere baktığınızda, o rengin daha fazlasına sahip olduğunu biliyordunuz.

  Şimdi, siz bunu benim fark ettiğim gibi fark etmiyorsunuz. Ve hâlâ o eski oyunları oynama, kendini-kısıtlama tuzağına düşüyorsunuz, ama biz bunu aşacağız. Size Üstat dediğimde, bunun ne anlama geldiğini anlayacaksınız, ve bu öylesine kullandığım bir kelime değildir. Sadece uzun süredir araştırıp incelediğiniz için değil. Gerçekten, ben ya da Kuthumi ya da Sam – sevgili Sam – ne kadar Üstatsa, siz de o kadar Üstatsınız. Bunu farkedeceksiniz, ve renklerin ötesinde renkler, seslerin ötesinde sesler olduğunu farkedeceksiniz. Yaratım yerine yazgıyla oynamanın ne büyük bir oyun olduğunu fark edeceksiniz.

 Verilen Ev Ödevlerinin Üzerinden Geçme

 Biliyor musunuz, Eski Enerji çok öngörülebilen kalıplarla çalışır. Bu nedenle matematiğe ve bilime ve fiziğe bölünebilir; o çok, çok öngörülebilirdir. İçinde gerçekten yeni olan eğriler ya da virajlar çok azdır, ve gelen eğri ya da virajlar da çok yavaştır. Gerçek bilinç değişiminin meydana gelmesi binlerce ve binlerce yıl alır.

Sizin deyiminizle, Yeni Enerji’yle Eski Enerji’nin bileşimi, olağanüstüdür. Beklenmedik – ve bu, bugün vereceğim mesajlardan biridir, ve gelecek ay göstereceğiniz o küçük diada çıkacak – beklenmedik değişimler. Ve bugün size soracağım soru şudur, gerçekten beklenmedik olana hazır mısınız? En güzel şeyi yaratacağınız konusunda kendinize güveniyor musunuz?

Ve “evet” yanıtını vermeden önce – çünkü bunun palavra olduğunu biliyorum. (kahkahalar) Siz kendinize güvenmiyorsunuz, değişimlerden korkuyorsunuz, bundan sonra ne olacağını merak edip duruyorsunuz. Ölümüne aç kalacak mısınız? Sokağa atılacak mısınız? Farketmez. Farketmez. Ölmüyorsunuz, asla. 

Böylece, son toplantımızda konuştuğumuz ev ödevi çok önemliydi. Onurlandırmak. Şu geçtiğimiz ay başkalarını onurlandırmak için kaç tane fırsatınız oldu? Bir seçime sahiptiniz – onurlandırmak ya da yargılamak; onurlandırmak ya da eleştirmek; onurlandırmak ya da onlara ne oluyor diye şaşmak. Başkalarını onurlandırmak… kendinizi de onurlandıracaksınız, ve o onurlandırmaya ihtiyacınız da olacak, çünkü Yeni Enerji gerçekten yaşamınızın bir parçası haline geldiğinde, çok, çok, çok hızlı, çok çabuk iş görür. Ve başkaları ve kendiniz için sahip olduğunuz onurlandırma, kolaylık anlamına gelecektir… Yeni Enerjiyle tezahürlerinizde, yaşamınızda nasıl çalıştığınızın kolaylığına. Onurlandırmak çok, çok önemlidir.

Biz yaratmaktan söz ettik – herhangi bir şey. Geçenlerde bunu Wisconsin’deki toplantımızda vurguladım. Herhangi bir şey yaratın, ne olursa. Şambra, birçoğunuz, o uzun, uzun tartışmalara girmekten hoşlanıyorsunuz. Buradan (başını gösterir) konuşmaktan hoşlanıyorsunuz, ve olan da tam olarak bu oluyor. Biraz çıldırmaya başlıyorsunuz. Yaşamınızda şeylerin neden yolunda gitmediğinden, ya da hallolmadığından konuşmayı seviyorsunuz. Ve ben size bir yanıt verdiğimde – ve burada tabi ki rüya halinden söz ediyoruz – size “Bir şey yap. İzin ver” diyorum, tıpkı Richard’ın yaptığı gibi, ama Richard gibi dibe dalmayın. “İzin ver.” Bir hafta sonra yine çıkageliyor ve başka bir tartışma başlatmak ve farklı bir yanıt almak istiyorsunuz. Nedense, bu uzun tartışmalara neredeyse bağımlı oldunuz. Sanırım bir yanınızı tatmin ediyor. Gerçekten, onlar öyküdür. Onlar uzun öykülerdir, ve size geçici bir erteleme sağlıyorlar. Size – öyle sanıyorsunuz – size azıcık bir şey yapmama ve öğrendiklerinizi bu Dünya’da uygulamaya sokmama izni veriyorlar.

Sonra, Pakauwah’nız ile, hayvan toteminizle çalışmak var. Şimdi, bazılarınız dedi ki, “Eh, ben bunu daha önce yaptım.” Ama böylesini değil. Bazılarınız diyor ki, “Bu, kulağıma, sanki geriye gidiyormuşuz gibi geliyor,” ama bir anlamda, evet, çünkü bunu yapmaya alışkınsınız. Ama biz onu kullanacağız, çünkü o Pakauwah, Robert, dışarı çıkacak ve senin için iş görecek. Sizi bekleyen potansiyellerin enerjilendirilmesine yardımcı olabilir. Gizlice izlemede de kalabilir. Şu anda salondaki diğer enerjileri gözleyebilir.

Herhalde farkettiniz, bugün bu burada oldukça açık. Zaman zaman, rahatsızlığa neden olmaya çalışan bir dolu karanlık enerjiler ve varlıklar oluyor. Bugünse burada neredeyse hiç rahatsızlık veren yok. Ha, etrafta asılılar. Bu karartma panjurları bile onları uzak tutamıyor, ama bir mesafede duruyorlar, çünkü filler ve panterler ve atmacalar ve kaplanlar ve birkaç yılan, bir kaplumbağa (kahkahalar) ve tüm o diğer Pakauwah’lar var.

Ve Pakauwah’larınız, özellikle de panter gibi olanlarınız, saldırıya uyumlanmadılar. Onları herhangi bir insana zarar vermek için porgramlamadınız. Ama, biliyor musunuz, orada zaman zaman takılan o karanlık varlıklardan biri Pakauwah’ınızı hissettiğinde, ah, bu çok açık mesaj oluşturur – “Bu kişiye bulaşma.” Onlar… bu sanırım, evinizde bir alarm sisteminizin olmasına benziyor da diyebilirsiniz. Hırsız, (sizin eviniz yerine) komşuya gidecektir. Bu daha kolaydır. Hızlıdır.

Pakauwah’ınız orada olduğunda, tıpkı şu anda birçoğunuzunkinin burada olması gibi, bu güzel bir… bu güzel bir enerji türü oluşturur. Bir engel ya da duvar değildir. Bir kalkan değildir. Siz bir duvar yaratmadınız. Ama o yalnızca sizin şöyle diyen bir parçanızdır, “Bu egemen/mutlak bir varlıktır, başka bir yere git. Başkasına bulaş. Egemen/mutlak varlık.”

Bu varlıklar, bu karanlık varlıklar, onlar akıllı değil bu arada. Sadece sizi korkutabiliyorlar diye, ya da birkaç başı döndürüyorlar diye, ya da kusmanıza neden oluyorlar ya da bu tür şeyler yapıyorlar diye, onlara kendi enerjinizden, kendinizden çok, çok fazla veriyorsunuz. Gerçekten o kadar akıllı değiller. Toteminizi gördüklerinde, o zaman bunun bilinçli bir insan olduğunu bilirler.

Totemlerinizle çalışın. Onlarla uyuyun. Onları yürüyüşe çıkarın. Biz birkaç dakikaya kadar onları burada yürüyüşe çıkartacağız. Arabanızda olmalarına izin verin, ve onların dönüştüğünü fark edeceksiniz. Onlar biçim değiştirebilirler, bu arada, ve değiştirirler de. Bazılarınız, bir atmaca seçmişken onun bir an sonra yunusa dönüştüğü gerçeğinden rahatsız oldu. Ne olmuş yani? O sadece enerjidir – özgür hareket ve biçim içindeki enerji. Bir an atmacanın enerjilerini ve atmacanın güzelliğini kullanmak, ve sonraki an yunusla olan doğal yakınlığınız ve bağlantınız.

Pakauwah’lar kendi biçimlerine ya da formlarına geri dönme eğilimindedirler. Eğer yunusa dönüşen bir atmacaysa, o atmaca biçimine geri dönme eğiliminde olacaktır. Ama herhangi bir şey de olabilir. Sizin için seçtiğiniz her yoldan iş görebilir. Başka alemlere gitmek için oradadır. O, sizin adınıza alemlere gidecek veçhenizdir. Siz hemen burada, bu gerçeklikteki onca başka çalışmayı gerçekleştirirken, sizin o diğer yanınız da çalışıyor. Onunla bağlantı kurduğunuzda… bu arada, o yaratıcıdır. Çok, çok yaratıcıdır. Sizin o bir yerlere gönderdiğiniz ifadeniz, sizden daha büyük ya da daha akıllı değildir. Size ne yapılacağını söylemez. O, size hizmet etmek için buradadır. Onunla çalışın. Siz tekil değilsiniz. Tekil değilsiniz. Andrah bunu herkesten daha iyi bilir. Ama, insanların garip bir alışkanlığı olduğunu da bilir… siz kendinizi fazla-tanımlamak istiyorsunuz.

Şimdi, bunun öbür yanı ki Andrah size bunu da söyleyecektir, kendilerini fazla-parçalamış kimselerdir – çoklu kimlikler. Parçalara bölünmekten korkuyorsunuz. Peki ya size zaten parçalara bölündüğünüzü ve sonra kendinizi nasıl yeniden birleştirmeyi öğrendiğinizi söylesem? Kendinizi nasıl yeniden biraraya getireceğinizi biliyorsunuz, çünkü burada bulunan her biriniz, Andrah’ın da bildiği gibi, şu ya da bu zamanda, bu yaşamda ya da bir başkasında parçalandı, yani kendinizi nasıl yeniden biraraya getireceğinizi biliyorsunuz.

Şimdi bu bilgi ya da bilgelik içinizde olduğuna göre, şimdi açılmanıza, genişlemenize izin verin – Pakauwah, hani sözünü ettiğimiz o rol yapma. Kendinizi tanımlama eğilimindesiniz – David, seni seçiyorum ama, sen herkesi temsil ediyorsun – David’i tanımlamak istiyorsun, ve David’i tanımlarken de çok akılcı oluyor, kalıplar oluşturuyorsun, çok sıkışıp kalıyorsun. Yeni Enerji, birlikte gerçekleştireceğimiz çalışma yeni tanımlamayla ilgili, yalnızca bedenin, zihinsel bir kişiliğin olmadığı. Biliyor musun ki, sen hiç de geçmişin değilsin. Değilsin – hiç biriniz – geçmişiniz değilsiniz, Kathleen Barry. Bizim konuştuğumuzu hatırlamıyorsun. Oysa ben senin için daha özel olduğumu sanıyordum. (yoğun kahkahalar)

Geçmişiniz olduğunuzu düşünüyorsunuz, oysa hiç de değilsiniz. Bu yanılsamadır. Geldiğin yer değilsin, Larry. Ha, bir parçan evet; ama sadece çok küçük, küçük bir parçan.

-devam edecek-

http://kirmizicember.org/2009/10/03/saud-2-%e2%80%9cgecmisten-gelen-potansiyeller%e2%80%9d/#more-445

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir