Enerji Dağılımı

 

Adamus, onların ilk üçünü şöyle sıralamaış:
1.Dünya Enerjileri-Bilinen, rahatlatıcı biraz hayvani
2.Kozmik Enerjiler- Zihnin çözemediği, dünyada kendiliinden var olan,biraz kaosumsu
3. Kristal Enerjileri- Uyum enerjileri, dünyadaki kristaller deil,diğer ilk iki ennerji çeşidine hükmedebilen.Daha doğrusu onları derhal kendi yapan!
 4. Ben-im- Öz

“Ben onlara, Ben-im enerjileri diyeceğim. Daha önce sözünü ettiğim Ben-im enerjileri. Bilincinizin hemen, en yakınında olan ve her zaman orada olan düzey ve katman.

Bir biçimde bazıları buna Büyük Merkezi Güneş diyor diyebilirsiniz. Ama Büyük Merkezi Güneş bir toplum işi değil. O, sizin merkezi güneşiniz.

Böylece, bilinç bu topluluğu çeker, hemen çevresinde olan, bu güzel enerji topluluğunu. Bu enerji düzeyi ile ruh dediğinizle ya da bilinç ile yâda Ben-im arasında olan, daha yakın hiçbir şey yoktur diyebilirsiniz. O, tam orada. Tam orada.

O daha sonra, diğer formları çeker. O, kendiniz için yarattığınız özgün enerjidir ama kristal, Dünya ve kozmos enerjilerine hiç benzemez. Herhangi bir güç ya da kuvvete sahip değildir. Tezahür ettirme yeteneğinin sınırları yoktur. Ben-im in, ruhun yaratımına, gerçek yaratımına yanıt verir diyebilirsiniz.
O, diğer enerjileri hizalar. O, – bunu nasıl söyleyebilirim diye düşünüyorum- bunu sizin için (kendi) yapmaz. Diğer enerjileri, sizin için çağırır. O, enerji yapımcısı diyebileceğiniz bir şey değildir. Esasen, işi o yapmaz. O ustabaşıdır. Bu, onu anlatmanın güzel bir yolu. O ustabaşı enerjidir. Diğer enerjilere buyruk vermekten başka bir şey yapmaz. Kristal, kozmik, Dünya enerjilerine. Ve bun u yapmakta çok iyidir. Ve tekrar ediyorum, o aşırı derecede etkilidir-etkindir. Zamana ihtiyacı yoktur. Hatta kendi enerjisini tüketmeye de ihtiyacı yoktur.

Bu öz enerji -Ben-im enerjisi- o kadar zekidir ki, hiç enerji tüketmez. O, diğer enerjilerin ustabaşıdır, temel enerjidir.
Yol boyunca insanlar, zihin denilen şu tuhaf veçheye girdikleri için onunla bağlantıdan çıktılar ve o, buna aldırmaz. O hala oradadır ve insan veçhesi Dünya enerjileri ile oynuyorsa, buna aldırmaz. Ama insan gözlerini açmaya başladığı zaman, özellikle her iki gözünü de açmaya başladığı ve “ Ben farkındayım. Ben, Dünya’ya enkarne olmak için Dünya enerjilerini kullanan, şimdi burada bolluğumu genişletmek için kozmik enerjileri kullanan, burada ve diğer her yerde farkındalığımı genişletmek için kristal enerjileri kullanan “Ben O Benim” demeye başladığında,  bu öz enerjilere yeniden dokunursunuz. Ama unutmayın-bunu hatırlamanız çok önemli- Ben-im enerjisi işçi değildir. O ayar aletidir. Bütün diğer enerjilere emri verecek olan generaldir.

Birkaç nokta. Dünya enerjisini kullanmaya alışmıştınız. Dünya enerjisi çok ilkeldir, eskidir, yavaştır. Biz bunun ötesine gideceğiz. Siz, Enerjiyi Getirenlersiniz- kozmik ve kristal enerjileri- ve sizler tutkuya yanıt veren “ Ben-im öz enerjileriyle” rezonansa geri dönmeyi öğreneceksiniz. Çok basit.

Para, bolluk ve diğer şeylere odaklanmayı bırakın. Bu enerjileri nasıl getireceğinize bakmaya başlayın.

Bu enerjileri nasıl getireceksiniz? Tutkuyla! Tutku. Bu enerjileri tutkuyla getirirsiniz. Hiç bir şeyi zorlamazsınız ve eğer kendinizi zorlarken ya da zihninize yakalanmış bulursanız, sadece durun. Deneyime son verin. Başka zaman yeniden başlayın.

Gerçek bilinç, gerçek Ben’im, ne düşündüğünüz ile ilgili değildir. Beyinle ilgili değildir. Geri gelen kötü anılarla ilgili değildir. Şiddet içeren düşüncelerle ilgili değildir. Bunlar size ait değildir.

Siz, enerji getireceksiniz ve bu enerji, “Ben-im bilincinin” saf haline çekilecek.

Onun ne kadar oyunbaz, ne kadar yaratıcı, ne kadar doyurucu olduğunu anlayacaksınız. Mücadele, dram, çabalama, gerginlik, stres, yorgunluk, tüm bunlar geçmişte kalacak. Bu bir gecede olmayacak ama çok hızlı olacak.

Bunu yaparken, yeni bir dünyaya gireceksiniz, kendiniz için yeni bir realite. Hala uyuyanların ve körlerin dünyasında olacaksınız ve zaman zaman sıkıntılı olacak. Bu rahat olamayacak çünkü başka düzeylerde de çalışıyor olacaksınız. Artık dünyaya ait olmadığınızı ya da bunun gerekmediğini hissedeceksiniz. Ama bu da dengeye girecek. Eski,”Ben-dim” dünyasında, yeni “Ben-im” varlığınızı özümseyecek, adapte olacaksınız.

Geçmişteki Üstatlar, sadece bedenlerini serbest bırakıp gitmek zorundaydılar. Bu onlar için büyük bir meydan okumaydı. Fiziksel bedeni bırakmak. Siz, arkadaşlarım, sizin için bu, enerjiyle ne yapacağınızla ilgili. Onu istiyordunuz. Onu nasıl da istiyordunuz. Onunla ne yapacaksınız? Onun size hizmet etmesine nasıl izin vereceksiniz?
(Adamus)

Bu sorunun bi şaşırtmaca olduğunu artık biliyorum çünkü onunla ne yapacağımı hayal edebilmek buradaki zihin aksamının işi ve haddi değil, yanlış anlaşılmasın ona yasak olduğundan değil yapmaya muktedir olmadığından. Bence bu şaşırtmacalı bir soru. Öz enerjime, zihnime “kapa çeneni” diyerek, vayyyy ben’im, süperim, var’ım” coşkusuyla ulaşılacağını biliyoruz, denedik. Bunu sıkça yapmayı, kendimize unutturmamayı becerebilsek, öz enerjimizle ne yaptığımızı göreceğiz, düşünmeye planlamaya gerek olmaksızın, oluyorken -bizatihi akışın içindeyken-göreceiz. Bana öyle geliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir