Categories: YENİ DÜNYA

Ekolojik borcumuz artıyor

Bir grup çevre örgütü, yeryüzünün ekolojik bir ‘kredi krizine’ doğru ilerlediği uyarısında bulundu. Rapora göre doğal kaynaklara olan talebimiz, Dünya’nın sağlayabileceği miktarı neredeyse üçte bir aşıyor.

Bu bilgiler Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF), Londra Zooloji Derneği ve Küresel Etki Ağı adlı çevre örgütlerinin hazırladığı Yaşayan Gezegen Raporu’nda yer aldı.

Rapora göre dünya nüfusunun yüzde 75’i tüketim oranlarının, doğanın kendini yenileme hızını aştığı ülkelerde yaşıyor.

Bu da onları “ekolojik borçlular” haline getiriyor – yani yaşamak için tarım alanlarını, ormanları, denizleri ve diğer ülkelerin kaynaklarını fazlasıyla kullanıyorlar.

Rapora göre “doğal sermayenin” fütursuzca kullanılması, dünyanın gelecekteki refahını da tehlikeye atıyor; örneğin gıda, su ve enerji fiyatlarının aşırı yükselmesine yol açıyor.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF’in Uluslararası Genel Müdürü James Leape “Eğer taleplerimiz artmaya devam ederse, 2030’ların ortalarına doğru yaşam standardımızı korumak için iki gezegene birden gereksinim duyacağız” dedi.

Dünya’ya en büyük etkiyi yapan ülkeler ABD ve Çin. Bu iki ülke, gezegende bıraktığımız izin yüzde 40’ından sorumlu.

Kişi başına en büyük iz ise ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait.

Afganistan ve Malawi, kişi başına en küçük izi bırakan ülkeler.

Türkiye ise 56. sırada, Bulgaristan ile Ukrayna’nın arasında yer alıyor.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF’in Uluslararası Başkanı Emeka Anyaoku, “Son birkaç ayda yaşadığımız olaylar, ayağımızı yorganımıza göre uzatmamanın ne kadar aptalca olduğunu ortaya koydu” diye konuştu.

“Mali kredi krizi bir felaket olabilir ama karşı karşıya olduğumuz ekolojik resesyonla karşılaştırınca solda, sıfır kalıyor.”
Kaynak: BBC Turkish / 29.10.2008

Sibel

View Comments

  • ABD ve Çin kirletiyor ve tüketiyor. Ama sonuçlarına tüm insanlık katlanıyor. Birisi ürette ne üretirsen üret kaynaklarını tüket diğer ülkelerin kaynaklarını tüket şeklinde gelişiyor. Diğeride tüket tüket daha fazla tüket şeklinde herkesin payını yemeye çalışan obur şiko bir dev gibi. Çin ve ABD ile kimse ticari bir ilşki kurmasa bunlar bir şekilde birbirlerini dengelerler.

    • Bu konuda yirmi sene önce üç amerikalı bilim adamının yazdığı kitabı okumuştum; orada bu enerji gaspını istatistiklerle anlatıyordu. Örneğin; sadece Newyork şehrindeki binaları havalandırmak için harcanan enerji o zamanki Çinin toplam enerji harcamasına eşitti. Üstelik dışarda hala hava vardı! Ayrıca ikiyüzbin kişiden kalabalık yerleşim birimlerinin doğanın dengesini bozduğunu da tespit etmişlerdi.
      Az önce Greenpeece'den şu fotoğrafları gördüm, çarpıcı:
      http://www.milliyet.com.tr/galeri/yeni/goster.asp?prm=0,8348172&id=4&galeriid=7461#galeriStart

Share
Published by
Sibel
Tags: ekoloji

Recent Posts

fibromiyalji dünyada ne zaman başladı?

Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…

2 ay ago

Urban Shaman – şehir şamanı ders notları 1

4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman  araştırmacısı, kendisi bir şaman…

2 ay ago

Sibel Atasoy kimdir sorusuna cevap bulmak!

Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…

1 yıl ago

Açken Diplama işe yaramaz

#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…

1 yıl ago

Asimov, bir zaman yolcusu muydu?

Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…

1 yıl ago

Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3

önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…

1 yıl ago