Kuantum Denemeler -3
Yazının öncesi için tıklayınız
60. Evrenimizin doğduğu Big Bang’den (Büyük Patlama) sonra uzay, zaman ve de vakum vardı. Vakum “alanlar alanı” ya da daha şiirsel olarak potansiyeller denizi olarak tanımlanabilir. Hiçbir parçacık içermez, ancak tüm parçacıklar onun içindeki gerilimlerde (Enerji dalgalanmaları) oluşur. Bir benzetme yaparsak, eğer bir ses dünyasında yaşıyor olsaydık, vakum bir davul derisi ve çıkardığı sesler de o derinin titreşimleri olarak tanımlanabilirdi.
61. Vakum tüm bunların hammaddesidir. Bilincin köklerini ve maksadını anlama yolunda en heyecan verici kavrayış, vakumun içindeki anlardan birinin tutarlı Bose-Einstein yoğunluğunun alanı olmasıdır. Bu yoğunluk insan bilincinin zemin safhasıyla aynı fiziğe sahiptir. Sonrasında, bu tutarlı vakum yoğunluğu içinde oluşan gerilimlerin bizim kendi Fröhlich tarzı Bose-Einstein Yoğunluğumuzdaki gerilimlerle aynı matematiğe sahip olduğu görülür.
62. Yapılan çalışmalara göre, öyle görünüyor ki ne zaman iki bozon birbiriyle çakışıp bir kimlik paylaşsalar (ya dabu işlemi durdursalar) dalga fonksiyonu çökebilir. Bu çöküşe bilincin sebep olduğusöylenebilir ki bu doğanın en basit, geri döndürülemez işlemidir. Böylece maddi dünyaya bir yön duygusu eklenir.
63. Bozonlar temelde “ilişki parçacıklarıdır”. Bilincin en birincil öncülleridir, fakat aynı zamanda maddi dünyayı birarada tutarlar.
Maddi dünyanın temel yapı blokları ise fermiyonlardır. Bunlar sosyalleşmezler ve kendilerini kendilerine saklamayı tercih ederler. Bozonlar olmaksızın fermionlar çok nadir biraraya gelipbir yapı oluştururlar.
64. Bozonlar bir kere vakumun tutarlı zemin durumundan koptular mı, onlar için yeni bir tutarlı ortam keşfi (fermionlarla işbirliği içinde yaratıcı biçimde yapılan yeniden keşif) uzun ve yavaş yavaş gerçekleşen bir işlemdir.
65. Vakumda şeyler dalgalanmalar (ürpermeler) halinde oluşup yenilenen tutarlılığa doğru gelişip vakuma “zenginleşmiş” dalgalanmalar olarak geri dönerler. Buna kısaca “dönüşen bilinç zinciri” diyebiliriz ya da daha basitçe evrim!.
Julian Huxley bunu, “İnsanın evrimden başka bir şey olmadığını keşfetmesi evrimin bilinci haline gelir” sözleriyle kısa ve öz şekilde ifade etmiştir.
66. Ben, kendi alt-benliklerimle (geçmişim ve geleceğim) olan ilişkilerimden, başkalarıyla olan ilişkilerimden ve en geniş anlamda tüm dünyayla olan ilişkilerimden oluşurum.
Ben, ben-im, kendime özgüyüm. Çünkü ben tamamıyla ilişkilerimin özgün bir deseniyim ve kendimi bu ilişkilerden ayıramam.
Kuantum benlik için ne bireysellik ne de ilişki önce gelir, bunların ikisi de eş zamanlı ve aynı “ağırlıkta” kuantum alt tabakasından doğarlar. Bireysellik ve onların ilişkileri söz konusu olduğunda; bu alt tabaka beyindeki bir Bose-Einstein yoğunluğudur.
-son-
Kuantum Benlik kitabından özetleyen
Sibel Atasoy
21.02.2012 Beylerbeyi
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…
View Comments
bireyselliğe, birin sonzuz alternatiflerini bir bir bir çok aynada izleme zevki diyebiliriz .
Birdir ol Bari
Çoktur Asari
GÖREN Didari
Bir menem men
sevgiler
Harika.
-Nedir tam anlamı?