Don Juan ve Castaneda

Eğer 12 kitap elektronik ortamda olsaydı ve belli bir cümleyii aratabilseydik Don Juan’ın Castaneda’yı en çok uyardığı konunun şu olması muhtemeldi: “kendini fazla kaptırıyorsun!”

Kendini kaptırmak,dikkatini kaptırmak demektir aslında. Örneğin çok kalabalık bir salonda oturacak bi yer bulmuşsun. Fakat sonra bi ihtiyaç oluşuyor, tuvalet ihtiyacı gibi ya da kapıdan giren ve mutlaka görüşmek istediğin birisini yakalamak için yerinden kalkıyorsun..veee artık bi yerin yok! :)))

Cevap aslında basittir; bulunduğun yerden (kalkarken yerine bi şey atarsın, bir bekçi! Örneğin sandalyeye meşgul olduğunu göstersin diye ceketini ya da çantanı bırakırsın, o yerine göz kulak olmaya çalışır. Bilinç dünyasında ise bu bekçiye Gözlemci adını vermek istiyorum; Gözlemci hem yokluğunda olan biteni, hem de gittiğin yerde olan biteni gözlemlemiştir. Onunla sonradan istişare etme olanağın vardır. Tabi eğer kullanmayı akıl edersen.

**

‎Soru: “Savaşçı, kendi dünyasının nesnelerini özenle seçer. Çünkü seçtiği her nesne, kullanmak istediği güçlerin saldırısından korunacağı bi kalkandır.” Bu cümleye bi açılım rica etsem? Daha önce belki onlarca defa okumuş olmalıyım ama ilk defa duyar gibiyim.

Cvp: Çeviri tam doğru mu onu bilemiyorum (elimde orijinalleri yok) ancak savaşçıların çok büyük bölümü büyücü olmak ister (çok çok azı bilgi adamı olmayı arzu eder) ve eğer büyücü olacaksa DOST (ally)ları kendi isteğince kullanmayı öğrenecektir mecburen. Yani bu cümlede savaşçının kullanmak istediği güçlerin aracısı olan DOSTların saldırılarından da korunmak gerekecektir. Böylece savaşçının kendi dünyasına seçtiği nesneler, onun korunma kalkanı olacaktır. (benim şu anki yorumumböyle tabi başka açılımları da olabilir.

**

Gerçekte zor olan, toplanma noktasını hareket ettirmek ya da kişinin devamlılığını kırmak değildir. Gerçek zorluk, enerjiye sahip olmaktır. Kişinin enerjisi varsa toplanma noktası hareket ettiğinde sorgulanacak olaylar ortaya çıkar!(CC)
Oysa bizler ortaya “sorgulanacak olaylar” çıktığında bunu başarısızlık gibi algılarız. Dervişler neden birbirlerine dert diliyorlardı ki?

**

“Denetlenen delilik, tamamen kendini aldatma değilmiş demişti, her şeyin ayrılmaz bir parçası olarak kalırken, her şeyden ayrı olmanın inceden inceye düşünülmüş, sanatsal bir yöntemiymiş”(CC) her okuyuşta yeniden muhteşem diye bağırırım! Hayatımda gördüğüm en büyük manevra diyebilirim buna. (size komik gelebilir ama ataların düşmanı her zaman yenilgiye uğratan hilal biçimli kaç-çevir-yen taktiğine benzer)

**

Don Juan dölyatağına algılama kutusu diyordu. Rahim ve yumurtalıkların üreme döngüsünden çıkarıldıklarında algılama araçları haline gelerek evrimin merkezini oluşturabileceklerinden emindi. Kadınların üstünlüğü, bileşim noktasının yorumlama işlevini dölyatağına aktarabilme yetenekleriymiş.

“Algılama, yaşamımızda çok ufak bi rol oynuyormuş gibi, oysa ne olduğumuzun tek yanıtı; algılayıcı olmamız gerçeği! İnsanoğlu enerjiyi bütün olarak kavrayıp duyusal veriye dönüştürür. Sonra bu duyusal verileri günlük yaşama göre yorumlar. Bu yorumlama bizim algılama dediğimiz şeydir.” Diyor.

**

çömez, bilinmeyenle yüzleşmek için gerekli olan ilk 4 öğeyi ufak tiran aracılığı ile pratik eder, tiranın işlevi budur. Bu öğeler:

1 – denetim : tiran seni ayaklarının altında ezer iken kibirden kaynaklanan bir psikolojik yıkıma uğramamayı öğrenmeye ve sağduyulu kalmaya denetim denir. don juan’a göre tiran’ın aslında tek yapabildiği bedene işkence etmektir. tiran işkence ederken kişinin ruhuna işkence eden tiran değil gururdur, kendine acımasıdır.

2 – disiplin : tiran işkence ederken bile kafayı çalıştırıp tiranın zayıf ve güçlü yanlarını araştırmaya disiplin denir. “bi araba kötek yerken tiranın güçlü ve zayıf yanlarını gözlemleyebilecek duygusal kuvvete disiplin denir” der don juan.

3 – sabır : “dinginlikle, acele etmeden beklemek, olacakları neşe ve yalınlıkla ertelemektir sabır”

4 – zamanlama : gemlenen herşeyin koyuverildiği andır. disiplin ve denetimi bir nehir, sabrı bir baraj olarak nitelersek zamanlama barajın tiranı boğmak için patlatıldığı andır.(CC)

**

Kendini ve kendinin bütün uğraşlarında bilinçdışında taşıdığı o karanlığı bile göremeyen nasıl doğru görür? (G.Jung)

**

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir